Hacer-ül
esved , Kabe'de, gümüş çerçeve içinde korunan bir kara taş'dır.
Cennet'den
geldiğini iddia edenler de vardır. Kabeyi tavaf edenler, bu taşa
el sürmek
ve öpmek için
özel çaba harcarlar..Hac'dan dönen hacılar, ellerini öptürmek
yerine, avuçlarının içinin öpülmesini işaret ederler. 'Ben
Hacer-ül esved'e el sürdüm!
Avucumun içini
öpün! Sizde öpmüş gibi olun!' demek
isterler...
Hacer-ül
esved muhtemelen, yöreye düşen bir meteor parçasıdır..
Kabe'nin
tamiri sırasında, Ebu Kubays dağından getirilmiştir.
Bizzat
Hz.Muhammed'in eliyle duvardaki yerine konulduğu rivayet edilir..
Gümüş
koruyucu çerçeve, daha sonraki yüzyıllarda Kabe'nin gördüğü
bir tamir bakım sırasında
konulmuş olmalıdır...
Osmanlı
yönetiminde iken yapılan bir onarımda, Hacer-ül esved'den bazı
küçük
parçalar
kopmuştur. Bu küçük parçaları, bir Osmanlı görevlisi alıp
İstanbul'a getirmiştir.
Altı parçalık
bu Hacer-ül esved kırıntılarının, geri götürülmesinin uygun
olacağı tartışılırken; Mimar
Sinan bu parçaları “şerefli konuklar”
diye niteler. Taşların İstanbul'da kalmasını ve yapılmakta olan
dini yapılara konulmasını tavsiye eder. Teklifi kabul görür.
Taşların
yeni yapılan dini yapılara konulması benimsenir..
Nitekim,
taşlar bu gün dahi belli, üç ayrı yapıya konulmuştur...
Hacer-ül
esved parçalarından biri, Süleymaniye Külliyesi içindeki Kanuni
Sultan Süleyman
Türbesi girişinin
üstüne, saçağın altına konulmuştur. Taşın
bir parçası, Edirne'de Eski Cami'in tamiri sırasında,
yapıya konulmuştur.
Eski Cami, Mimar
Sinan'ın yaptığı Selimiye Cami'inin karşısında konuşludur.
Hacer-ül
esvedin kalan 4 parçası, 1571 yılında, eşi
tarafından, Sokollu Mehmet Paşa anısına,
Kadırga'da yaptırılan camiye konulmuştur. Parçanın birisi giriş
kapısı üstündeki
mermerler arasında, altın çerçeve
içindedir. İkincisi mihrabın üstündedir. Üçüncüsü
minberin giriş kapısı üstündedir, Dördüncüsü de
minber kubbesi altındadır.
Hacer-ül
esved'in altı parçası, bu üç yapıdadır..
Hepsi de
insan boyu üstündeki, doğrudan erişilmesi zor yerlere
konulmuştur.
Hacer-ül
esved sonuçta bir taştır. Bir meteor parçasıdır...
Kabe'nin
duvarında yer aldığından, ona kutsallık atfedilmiştir.
Hacıların,
ona el sürebilmek için birbirlerini zorladıkları anlatılır...
Ona
gösterilen ilgi ve saygının gereğinden fazla abartılması
yanlıştır..
İslam'da
ne dilenecekse Allah'dan dilenir. Ne istenecekse Allah'dan
istenir..Dualar
Allah içindir.
Bağışlama Allah'tandır. Gücü yeten sadece Allah'tır!.
Yanlış
olan, haşa, taştan medet umulmasıdır, taştan dilekte
bulunulmasıdır.
Müslümanlar,
bilmeden, istemeden şirk sınırını aşabilirler. Cahiliye
döneminin puta tapıcılarıyla, aynı çizgiye düşebilirler!.
İnananların bu ayrıntıya dikkat etmesi ve özen göstermeleri
hayırlarına olacaktır.
Allah,
müslümanları bu sapkınlıktan ve aşırılıktan korusun!
“Şerefli
konuklar” diye nitelenen, altı adet hacer-ül esved parçası
Türkiye'dedir.
Edirne'de ve
İstanbul'dadır..
Anısına
saygı göstermek ve ziyaret etmek isteyenlere yol
yakınlaştırılmıştır.
“Şimdi
Rabbinizin hangi nimetine dersiniz yalan!”
Errahman Suresi.
Sağlıcakla
kalın....
Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com.
hasipozturk@hotmail.com.
Bursa,
30.03.2017
(Regaip kandili
anısına).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder