3 Nisan 2017 Pazartesi

HACER-ÜL ESVED



Hacer-ül esved , Kabe'de, gümüş çerçeve içinde korunan bir kara taş'dır.
Cennet'den geldiğini iddia edenler de vardır. Kabeyi tavaf edenler, bu taşa el sürmek
ve öpmek için özel çaba harcarlar..Hac'dan dönen hacılar, ellerini öptürmek yerine, avuçlarının içinin öpülmesini işaret ederler. 'Ben Hacer-ül esved'e el sürdüm!
Avucumun içini öpün! Sizde öpmüş gibi olun!' demek isterler...

Hacer-ül esved muhtemelen, yöreye düşen bir meteor parçasıdır..
Kabe'nin tamiri sırasında, Ebu Kubays dağından getirilmiştir.
Bizzat Hz.Muhammed'in eliyle duvardaki yerine konulduğu rivayet edilir..
Gümüş koruyucu çerçeve, daha sonraki yüzyıllarda Kabe'nin gördüğü bir tamir bakım sırasında konulmuş olmalıdır...

Osmanlı yönetiminde iken yapılan bir onarımda, Hacer-ül esved'den bazı küçük
parçalar kopmuştur. Bu küçük parçaları, bir Osmanlı görevlisi alıp İstanbul'a getirmiştir.
Altı parçalık bu Hacer-ül esved kırıntılarının, geri götürülmesinin uygun olacağı tartışılırken;  Mimar Sinan bu parçaları “şerefli konuklar” diye niteler. Taşların İstanbul'da kalmasını ve yapılmakta olan dini yapılara konulmasını tavsiye eder. Teklifi kabul görür.

             Taşların yeni yapılan dini yapılara konulması benimsenir..
Nitekim, taşlar bu gün dahi belli, üç ayrı yapıya konulmuştur...
Hacer-ül esved parçalarından biri, Süleymaniye Külliyesi içindeki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi girişinin üstüne, saçağın altına konulmuştur. Taşın bir parçası, Edirne'de Eski Cami'in tamiri sırasında, yapıya konulmuştur.
Eski Cami, Mimar Sinan'ın yaptığı Selimiye Cami'inin karşısında konuşludur.
Hacer-ül esvedin kalan 4 parçası, 1571 yılında, eşi tarafından, Sokollu Mehmet Paşa anısına, Kadırga'da yaptırılan camiye konulmuştur. Parçanın birisi giriş kapısı üstündeki mermerler arasında, altın çerçeve içindedir. İkincisi mihrabın üstündedir. Üçüncüsü minberin giriş kapısı üstündedir, Dördüncüsü de minber kubbesi altındadır.

Hacer-ül esved'in altı parçası, bu üç yapıdadır..

Hepsi de insan boyu üstündeki, doğrudan erişilmesi zor yerlere konulmuştur.
Hacer-ül esved sonuçta bir taştır. Bir meteor parçasıdır...
Kabe'nin duvarında yer aldığından, ona kutsallık atfedilmiştir.
Hacıların, ona el sürebilmek için birbirlerini zorladıkları anlatılır...
Ona gösterilen ilgi ve saygının gereğinden fazla abartılması yanlıştır..
İslam'da ne dilenecekse Allah'dan dilenir. Ne istenecekse Allah'dan istenir..Dualar
Allah içindir. Bağışlama Allah'tandır. Gücü yeten sadece Allah'tır!.

Yanlış olan, haşa, taştan medet umulmasıdır, taştan dilekte bulunulmasıdır.
Müslümanlar, bilmeden, istemeden şirk sınırını aşabilirler. Cahiliye döneminin puta tapıcılarıyla, aynı çizgiye düşebilirler!. İnananların bu ayrıntıya dikkat etmesi ve özen göstermeleri hayırlarına olacaktır.
Allah, müslümanları bu sapkınlıktan ve aşırılıktan korusun!
Şerefli konuklar” diye nitelenen, altı adet hacer-ül esved parçası Türkiye'dedir.
Edirne'de ve İstanbul'dadır..
Anısına saygı göstermek ve ziyaret etmek isteyenlere yol yakınlaştırılmıştır.
Şimdi Rabbinizin hangi nimetine dersiniz yalan!” Errahman Suresi.
Sağlıcakla kalın.... Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com. hasipozturk@hotmail.com.
Bursa, 30.03.2017
(Regaip kandili anısına).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder