19 Şubat 2013 Salı

STRUMA'LAR OLMASIN

STRUMA'LAR OLMASIN Yıl 1941 Alman faşizminin Avrupa'yı kasıp kavurduğu günler!. Yalnız Musevileri değil, insanlığı tehdit ediyorlardı!. Musevi yurttaşları olan ülkeler, iki katlı tehdit altındaydı!. O günler Museviler için ölümcül günlerdi! Alman orduları Bulgaristan'ı, Yunanistan'ı işgal etmişti.. Namlular, Türkiye sınırlarına dayanmıştı!. Milyonlarca Türk, muvazzaf - yedek silah altında, siperlerdeydi... Ekmek karneyle veriliyordu! İşgal altındaki museviler, toplama kamplarına yollanıyordu. İşgal dışında kalan ülkelerin Musevi yurttaşları da tehdit altındaydı. Bizim de Musevi yurttaşlarımız vardı! 1500'lü yıllarda, İspanya'da ölümden kurtardığımız Museviler, Osmanlı topraklarında, özgürdüler..Onlar da Alman nazizminin tehdidi altındaydı!. Romanya'nın Köstence limanından bir gemi kalktı! “Umuda”, özgürlüğe yolculuk ettiğini sanan, 769 Yahudi yolcusu vardı. Umut Filistin'e erişmekti! Vizeleri yoktu! İngilizler Filistin'e gitmelerine izin vermemişti! Geminin atı Struma'ydı. Yük gemisiydi.. Romanya, Karadeniz'e açılmasına izin verdi. Struma, 1941'in 15 Aralık günü Sarayburnu açığına demir attı! Öyle istenmişti. İngilizler Türkiye'ye yoğun baskı yapıyordu.. Yolcuların geldikleri yere yollanmasını istiyordu.. Yolcuların inmesine izin verilmedi. Kızılay hergün yolcuların ihtiyacı olan ekmekten şekere, ihlamurdan sigaraya kadar ihtiyacını görüyordu.. Sağlık hizmetleri karşılanıyordu. Uluslararası baskı hükümetin üstündeydi! Geri yolla diyorlardı! Alman namluları sınırda.. Yunanistan'ı işgal eden Almanlar, Selanik'i bombaladı! Türkler, Museviler kardeş kardeş öldürüldüler!... Türkiye, yolcuları indirip gemiyi geri yollamaya cesaret edemedi! Arızalanan geminin motoru bir türlü tamir edilip yerine takılamadı! Uygun olmayan konjonktür dedikleri!.. Sonra, gemi Şile açıklarına çekilip başı boş bırakıldı! Hoş geminin yelkenli yeteneği de var diyorlarsa da kullanılamamış! Gidecek yeri de yokmuş!... 72 gün süren bu “gemi hapsi” bir Rus denizaltısının 24. Şubat 1942 günü, Struma gemisini topilleyip batırmasıyla bitti! Bitmek, 767 yolcu ile gemi adamlarının Karadeniz sularında boğulması demekti!. Gemiden kurtulan 1 kişidir. Bir kişi de Rahmetli Vehbi Koç'un çabasıyla İstanbul'da kalmıştı. Kalan 767 yolcu ile gemi mürettebatı Karadeniz'de boğulmuştu! Bu Struma faciasıdır! Toplu cinayettir! İnsanlığın ayıbıdır! Zamanın Musevi çevreleri, Türkiye'ye bir kusur, ihmal veya kasıt yüklemediler... Kim ne derse desin bu insanlığın ayıbıdır! Struma'lar olmasın! Olmamış mıdır? Olmuştur! Başka ayıplar da yaşanmıştır. 1938'de 1700 Museviyi taşıyan Tigerhill, Avusturalya'dan kaçan 1700 Yahudiyi taşıyan Atlantik: 1940'da Doğu Avrupa'dan kaçan 1800 Yahudiyi taşıyan Patria vb. Gemileri yolcularıyla batırıldı. Filistin'e erişen 600 Çekoslavak yahudisini, İngilizler sınırdışı etti! Aynı akibeti yaşattılar onlara!..Akibet ölümdü! Elli milyon insan 2.ci Dünya Savaşı'nda öldürüldü! Aynı günlerde, Mersin'den yola çıkan Türk yolcu gemisi Refah, Akdeniz'de batırıldı! Daha niceleri öldüdürüldü! Öldürülüyor! Filistin'de milyonlar, Irak'da milyonlar, Suriye'de yüz binler öldürüldü, öldürülüyor! Halepçe'de, Karabağ'da, Hocalı'da toplu öldürmeler güncel olaylar! İnsanlığın bakar kör gözleri önünde öldürülüyorlar!. Türkiye'de kaç on binler teröre kurban edildi! Gazzeye yardım götürürken öldürülen 9 yurttaşın kanı, Gazze kurbanlarının kanına karıştı!..İnsanlık sustu! Dünün mağdurları, bu gün canavar kesildiler! Savaşlar insanlığın çıldırdığı günlerdir! İnsanlığınıza sahip çıkın! Struma'lar olmasın! Sağlıcakla kalın! Hasip ÖZTÜRK 18.02.2013 Saliyazilari.blogspot.com *Hasip ÖZTÜRK, Türkiye/Bursa *

6 Şubat 2013 Çarşamba

FEDERE Mİ

FEDERE Mİ Türkiye bir petrol ülkesi değil. Petrol ülkesi olmasın diye, Sevr'den önce vaziyet aldı Avrupa düveli! Petrolün olduğu topraklar, Osmanlı'dan bir bir koparıldı. En son, Kerkük vs. petrolleri de Şeyh Sait isyanı ile İngiliz'in elinde kalmıştı. İşin içinde plebisit (halk oylaması) vardı. Türk-Kürt oyları % 65'i aşıyordu. Şeyh Sait isyanını çıkartanlar, 'Türkiye'de Kürtleri kesiyorlar!' diye propganda yaptılar! Plebisitte Irak petrolleri uçtu gitti!. Petrol İngiliz'de kaldı... Şimdi kabaca yılda 46 milyar metreküp doğalgaz alır, 8 milyar TL öderiz. Aynı malı iç piyasaya 55 milyar TL'ye satarız..Vatandaşın cebinden fazladan 47 milyar TL çıkar! Yılda 34 milyon ton petrol alırız. 17 Milyar TL öderiz. İç piyasaya 93 milyara satarız. Vatandaşın cebinden fazladan 76 milyar TL çıkar. Yıllık 200 milyar kilowat/saat elektiği kendimiz üretiriz. Maliyeti 17 milyar TL'dir. İç piyasaya 76 milyara satarız. Vatandaşın cebinden 59 milyar TL fazladan alınır.* Bu tutarlar dolaylı vergi olarak devletin kasasına girer. Bir kısmı da özelleştiren, işleten yandaş firmaların cebine.... Türkiye'nin enerji açığı vardır. En fazla, doğalgaz ve petrole ihtiyacı var. Doğalgazın bir kısmıyla da termik santraller işletilir. Plebisitle giden petrol bölgesi- ki Misak-ı Milli sınırları içindeydi- Irak'ta kaldı. Irak, işgalden sonra küçük etnik ve mezhepsel bölgelere bölündü. Petrolün olduğu yer Barzani Kürdistan'ı.. Orası ABD himayesinde . PKK Kandil'de yuvalınır. Kandil'e sefere izin vermaz! Kürt Bölgesi, Barzani Ailesinin yönetiminde. Petrol orada. Uluslararası petrol şirket- lerine petrol arama ve çıkarma izni verdi. Petrolün pazarlanması gerekiyor. Irak Merkezi hükümeti karşı çıkıyor. İki kesimin ordusu, yakınlarda çatışmanın eşiğinden döndü! Barzani, Türkiye üstünden bu petrolü uluslararası piyasaya çıkarmakta kararlı. Türkiye Barzani'ye destek veriyor. Suriye'den sonra Irak Merkezi hükümeti de Türkiye'yi “bölücü” diye suçladı. İlişkiler kopmuş gibi. Bakanın haberli ziyaretinde, uçağının inmesine izin vermediler.. Görünen o ki, BOD Projesinin ilk fi'ili sonucu, Barzani Kürt Bölgesi ile Suriye Kürt Bölgesi, Türkiye'nin himayesine girecek! Bu olasılık federal bir biçim mi gerektirir, başka bir yol mu bulunur bilemem? Sayın Başbakan'ın acelesi var! Uzlaşmazsanız, AKP'nin Anayasa Taslağı Meclise iner diyor. Elbise ısmarlar gibi gün veriyor!. Bu acelenin altında sadece başkanlık meselesi yok! Anayasa'nın bu oluşumlara da uydurulması gerekir! Yerel yönetimlerin özerk bölge gibi yönetilmesi gerekir. İslamın ılımlılaştırılması, ABD İslamının egemen olması gerekir!. Emevi İslamı olur da, ABD İslamı olmaz mı.. Olur.... Atatürk'ün, askerin ve ulusalcıların sesinin kısılması gerekir!. Zat-ı muhterem,'ulusalcılar bize engel olamaz!' demedi mi? “TSK sindirildi!” diyor Avrupa basını. Ne için sindirildi? Bu işlerin kotarılması için sindirildi. Bakmayın “ elimde subay kalmadı!” diye ağlaşmasına! Timsah gözyaşları bunlar! PKK'ya arka çıkan AB çevrelerine de 'Şangay Beşlisi' havası çalması boşuna değil! Muhalefetin olmadığı yerde, Eşbaşkan, işi bitirmek üzere! Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK *Hasip ÖZTÜRK, Türkiye/Bursa *