22 Aralık 2015 Salı

DOĞALGAZ SAVAŞI


Petrolün ve doğalgaz yataklarının olduğu Asya, Afrika ülkelerine ve Ortadoğu'ya demokrasi giremedi. Oralarda her din diğerine, her mezhep ötekilere düşmandır! Savaşlar

eksik olmaz, 'Allah Büyüktür' diyerek birbirlerini boğazlarlar. Silahlarını da ABD, AB,
Rusya gibi gelişmiş ülkeler sağlar. Hatta hediye ederler!..

Uluslararası sermaye; ya da eski adıyla emperyalizm; bu topraklara demokrasinin
girmesini istemez! Demokrasi girerse, insanlar din veya mezhep ayrılıklarından ötürü savaşmazlar. Ortak çıkarlarına bakarlar. Petrolüne, doğal gazına sahip çıkarlar. Buna uygun iktidarları seçip görevlendirirler..

Diyanet İşleri Başkanı, laikliği, sekülerizmi savaşların nedeni diye yermiş! Laik ülkelerde neden savaş yok diye düşünmemiş! Oralara demokrasi yerleşmiştir. Halk din ve mezhep ayrılıklarını çoktan aşmıştır. Ortak çıkarlarına göre tavrını almaktadır.

Bakın Ortadoğu'ya ' Allah için' insanlar dindaşlarını kırmaktadır. IŞID önüne geleni boğazlamaktadır. Sahi IŞİD'i kim üretti.. Kim silah verdi, kim destekledi? Esad kendi mezhebinden olmayanların üstünü 'varil bombaları' atıyor!.

Irak üstünden ABD dozeri geçtikten sonra, iki yurttaş yan yana gelemez olmuştur. Şii Arap, sünni Arap'a düşmandır, Sünni Arap için şii düşmandır. Şii Türkmen, Sünni Türkmen'e yakın durmaz! Kürtler Araplara, Türkmenlere ve başkalarına düşmandır. Ötekiler de onlara.. Hasılı o toprakların insanları birbirlerine düşmandırlar! Niye?

Toprağın altı petrol ve doğalgaz ile doludur. Gelişmiş ülkelerin, emperyalistlerin bu petrole ve doğal gaza ihtiyacı vardır. Birkaç kamyon dolusu basılı kağıt verince petrolü ve doğalgazı bedavaya alırlar! Nedir o basılı kağıtlar; dolardır, eurodur, sterlindir! O kağıtları verirler, onca petrolü, doğalgazı alır götürürler! O toprakların üstünde yaşayanlar, birbirleriyle, emperyalistlerin verdiği silahlarla; yine onların ürettiği marazalarla savaşırlar! Bu kördöğüşü sürer gider!

Şimdi emperyalizm onların savaşını destekliyor! Savaş uçakları, gemileri, füzeleriyle uzaktan savaşıyorlar! Sonucu rastlantıya bırakmıyorlar. Dokuz uzak mahallenin kavgacıları, bizim mahalleleri döğüş yeri seçmişler!..Garip değil mi?

Suriyelileri yurtlarından ettiler, yükünü Türkiye'nin üstüne yüklediler! Bir de PKK'ya  arka çıktılar! Şehirlerde ve kasabalarda yuvalandılar. Yığınak yaptılar! Şimdi Güneydoğu'da ev ev, sokak sokak; yorgandan pire ayıklama savaşı yapıyoruz. Başkaları petrolü, doğalgazı
götürüyor!

Yüzyıl önce bizi bu topraklardan uzaklaştırdılar. Elbirliği ile üstümüze üşüştüler!. En son askerini Irak'tan çek diye yine üşüşüyorlar; en başta stratejik (!) ortağımız! Rusya ısrarla sınır ihlali yaptı! Nasılsa bir kahraman çıkar ve uçağı vurur dedi. Öyle de oldu! Şimdi mahalle kabadayısı gibi ' Erkeksen Suriye üstünde uç!' diyor! Uçamıyoruz.

Yüzyıl önce rahmetli Abdülhamit'in ileri görüşü hala, birincidir. Tek tek haritasını yaptırmıştı petrolün! Bir kısmını da mülkiyetine almıştı. Elbirliği ile azlettiler. Sonra İngiliz tek gram petrol kaptırmadı! Irak için 'halkoylaması' yapılacaktı. Kurnaz ingiliz 'Şeyh Sait' isyanını çıkarınca, oylamayı kaybettik! Yani petrolü kaybettik!

Şimdi bir kez daha Irak petrollerini ve doğalgazını emperyalisitlere kaptırmak üzere-yiz! Biz PKK piresini yorganımızdan ayıklarken, Barzani bağımsızlık ilanı arifesinde, Emperyalizm, petrolü, doğalgazı bir daha götürüyor.

Eskiden bunlar olurken, Osmanlı, Boğaz kıyılarına veresiye saraylar yaptırıyordu.
Şimdi Atatürk'ün halka bağışı olan Orman Çiftliği', Saraylar ve Saraycıklarla örtülüyor! Yüzyıldır değişen bir şey yok!

Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK

Saliyazilari.blogspot.com hasipozturk@hotmail.com

15 Aralık 2015 Salı

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI


Üçüncü Dünya Savaşı, Türkiye'nin çevresinde dolanıp durur.

ABD , Rusya, AB orada. Onların uçakları, maddi-siyasi destekleri, silahları
savaşın içindedir.
Savaş kime karşıdır? Sözde Işıd'e karşıdır..
Işıd Irak'ın ve Suriye'nin önemli bir kısmını boşaltmıştır. İnsanlarını sürmüştür.
Bölgede yaşayan insanların çoğu Türkiye'ye sığınmıştır. Türkiye bu çaresiz insanlara
kucak açmıştır. Altı, yedi milyar dolar harcama yapmıştır. Nezaman biteceği belli
olmayan bir yola girdik!..
Işıd'e ait karargahlar, petrol kaynakları, rafineriler, silah depoları sapasağlam
duruyor. Ne Rusya, ne ABD uçakaları bunları vurmuyor! Petrol gelirleri tıkır tıkır
kaçak petrolden kasalarına akıyor! Müşterileri de sözde savaştıkları ülke şirketleri..
Sözde Işıd'e göstermelik bir savaş açılmıştır.
Savaşın faturasını Türkiye ödemektedir..

Sığınan insanlar bir yana, Türkmen halkı hem Irak'da ve hem Suriye'de mağdurdur.
Rusya, ABD ve Koalisyon uçakları bunların köylerini vurmaktadır. PYD denilen PKK
nin Suriye kolu ile Işıd güçleri de Türkmenleri yurtlarından söküp atmaya zorluyor!
Sözde Işıd'ı vurmaya giden uçaklar, Türkmenleri vurup dönüyor..
Aynısı Hatay'ın güneyindeki Türkmen Dağı çevresinde de oluyor. Türkmen köylerini boşaltmaya çalışıyorlar. Sözde müttefikimiz ABD bunları görmezden geliyor. Resmen
Türkiye ile bağlaşıktır. Pratikte Işıd, PKK, PYD ve Rusya ile bağlaşık hareket etmektedir. Bunları yaparken İncirlik gibi bir Türk hava üssünü kullanmaktadır. Hava sahamızı kullanmaktadır.
Rusya, uçağının düşürülmesini, Türkiye'yi köşeye kıstırmak için fırsat saymıştır.
ABD de bu oluşuma göz yummaktadır.

Gelelim yurtiçine yansımalarına.
İki buçuk, üç milyonluk bir sığınmacı nüfusun getirdiği mali, sosyal sıkıntılar ülkeyi
zora sokmaktadır. Ülke kaynakları bunlara harcanmaktadır. İşsizlik boy vermiştir!
Öte yandan güney doğudaki bazı il ve ilçelerdeki sokak çatışmaları, halkı buradan
göçe zorlamıştır. PKK ile mücadelenin Valilere terk edildiği üç yıllık sürede, şehirlere
yerleştikleri, silah ve mühimmat yığdıkları, örgütlendikleri anlaşılmaktadır. Şimdi yorgana
ağmış pireleri temizlemek gürültü çıkarmaktadır..

Özellikle çok gürültü çıkması istenmektedir. Birleşmiş Milletlerin duruma el koyması
için, dramatik sahneler yaratılmaktadır. Güney doğuda halkına silah çeken bir Türkiye
imajı yaratılmaktadır. Zaten BM'nin temel ilkelerinde, ABD'nin isteği ile değişiklik yapıl-
mıştır. Etnisite kümelerine ' kendi siyasi yazgısını, tayin hakkı' tanınmıştır.
2013 yılında bu değişikliği biz de onayladık!!..
Büyük Ortadoğu Projesi adım adım gerçekleşiyor..
Biri de ' Biz de eşbaşkanlardan biriyiz!' diye övünüyor.
Biz de masada olacağız! Kuşkusuz olacağız! Ama masanın etrafında değil, üstünde
olacağız!...

Bin üç yüz öğretmene dönün diye SMS yollanmış!
Okulları, öğrencileri bırakıp dönecekler. Ya sonra sıra kime gelecek?
Yüz yıl sonra Balkan Göçü yeniden mi yaşanacak?
Üçüncü Dünya Savaşı'nın tam orta yerindeyiz!..
Türkiye, kötü yönetiliyor!..
Sağlıcakla kalın.. Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com (hasipozturk@hotmail.com ) Bursa

9 Aralık 2015 Çarşamba

EMPERYALİZM UNUTMAZ


Yüzyıl önce Başkan Wilson'un prensipleri vardı.
Osmanlı Devleti'nin doğusundaki topraklarda Ermenistan, Kürdistan devletleri
kurmayı planlıyordu. Sevr Anlaşması ile bunun meşru zemini de hazırlanmıştı.
Beklemedik şeyler oldu. Osmanlı Devleti yıkıldı. Yerinde küllerinden Türkiye
Cumhuriyeti kuruldu. Emperyalistlerin eli boş kaldı. En zor günlerde kimseden borç almadık. Kimseye el açmadık. On yılda on beş milyon genç yarattık. Yurdu demir ağlarla
ördük. Fabrikalar kurduk. Karayollarını artırdık. Okulları açtık. Yurtdışına seçkin öğrenciler yolladık. Kurtuluş Savaşı içinde bile top sesleri arasında bunu yaptık!
Yetmedi, Osmanlı'nın Duyun-u Umumiye'den kalma borçlarını da ödedik. Türkiye
siyasi, mali, sınai, kültürel bağımsızlığından taviz vermedi. Çevre ülkelerle ortak
anlaşmalar yaparak, çevremizi bir barış ortamı yaptık. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesi
uluslararası bir ilke oldu.. Açık davet gelene kadar BM ye bile girmedik. Kırklı yıllarda 1 dolar, seksen kuruş idi.
Lüks içinde yaşamıyorduk. Ama güven içindeydik! Alnımız açıktı!
Ne zamanki Nato vb kurumlara girdik, iki yakamız bir araya gelmez oldu. Kim
' Yardım edeyim! Borç vereyim!' diyorsa, elimizi verdik kolumuz kaldı. Emperyalizm ne Sevr'i yırtmamızı unuttu, ne de Kurtuluş Savaşı yenilgisini....
Dostluk, müttefiklik, stratejik ortaklık adları altında sinsi sinsi sokuldular. Sırrımız
kalmadı. Nerede ne var, ne yoksa bizden iyi bilir oldular. Şirketlerimizi satın aldılar.
Limanlarımızı sözde kiraladılar. Ülkenin her yanına girdiler..
Kardeş kardeş yaşadığımız, içimizdeki etnisite kümelerini tahrik ettiler. En çok Kürt İsyanlarıyla yordular. İsyanı bastırdık diye sevinemeden Irak'ın tümüyle elden çıkıp gittiğini
gördük! Sözde halkoylamasında, Arap ve Kürt bir oldu. Silindik. Zaten Kürt İsyanı bu sonucu almak için İngiliz'in düzenlediği bir kayıkçı kavgasıydı!...
Petrolün üstünde otururken, gaz lambasını yakacak petrolümüz kalmamıştı..
Şimdi, Suriye'nin kuzeyini boşalttılar. Sadece Hatay'ın güneyindeki Türkmen Dağı
çevresi kaldı. Buradaki Türkmenleri ve Bayır-Bucak Türkmenlerini AB, ABD, Rusya ve
sair koalisyon ülke uçakları bombalayıp duruyor. Güya İşid'çileri bombalıyorlar. Işid de bu
düzenin bir oyuncusudur. İşi bitince atılacaklar!
Kuzey Irak ve Irak'ın petrolleri bu koridordan, Akdeniz'e akacak! Kürtler kanlarıyla
petrolü koruyacaklar, emperyalistler günlerini gün edecekler.. Türkiye de daha ufalmış ve
uslanmış olarak kala kalacak! Oynanan oyun budur..
1965 sonrasında Emperyalizm'in ağa babası ABD oldu. Önce BM'nin temel ilkelerini
değiştirdi. Unesco'nun temel ilkelerini değiştirdi. Artık ülkelerin içindeki etnisite kümeleri
kendi siyasi yazgılarına kendileri karar verebilecek, etnisete kümelerinin sanat andaçları korumaya alınacak! Bu değişikliğe bizim de imza vermemiz istendi. Direndik! Dünya finans kurumlarından beş kuruş verdirmediler.
Memur maaşlarını ödeyemez olduk!
Sonra Kemal Derviş adlı, uluslararası sermayenin devşirmesini yolladılar. Kurtarıcı
gibi geldi, düzenlemeyi yaptı. Arap Baharı, Yeşil Kuşak, Büyük Ortadoğu Projesi gibi
bölücü ayrıştırıcı sistemler kapımızı çaldı. 2003 yılında, ipimizi çeken değişikliklerin altına
imzayı bastık!
İstedikleri iktidarı getirdiler. Cumhuriyet birikimleri bir bir sattılar! Gerisini biliyorsunuz. Bunlar tesadüf değildir. Büyük bir resmin küçük 'puzzel' larıdır. Tabloyu yüz yıl sonra
tamamlıyorlar. Ege Denizi'nde her gün Yunan jetleri ile it dalaşı yapılırken, Rus uçağını
niye vurduk? Burada da it dalaşı yapılabilirdi. Oyun içinde oyun bu!
Dünkü düşmanlar işbirliği içindeler. Sofrada biz varız. Ama menü olarak!
Emperyalizm unutmaz ve affetmez! İçeriden yeterince işbirlikçi bulurlar.
Sağlıcakla kalın.. Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com (hasipozturk@hotmail.com)

4 Aralık 2015 Cuma

NEREDE KALMIŞTIK


Neredeyse bir buçuk yıl oldu. Sizleri özledim. Yazmayı özledim.
Onca cefa, ameliyat, kesim, dikim işleri bitti! Rektefiye olup aranıza döndüm!
Bir aksilik olmaz ise 'Saliyazilari' yine yazılacak!
Kuzeydeki komşu, yeni Stalin ile tehditlere başladı! Ekonomik saldırıya geçti!
İlk fırsatta bir savaş gemimizi veya savaş uçağımızı vuracak! Rusya-Türkiye arasındaki
çekişmeyi tırmandıracak! Sonrasının nerede duracağı henüz belli değil!
'ABD, uçak düşürme işi iki ülke arasındaki bir meseledir!' kıvırmasına başladı.
Nato savaş gemileri ve uçak filoları gönderiyor..Ortalık toz duman!
Bu çekişmeden kimse karlı çıkamaz! Adamın kar-zarar diye bir endişesi yok!
Karizması fena halde çizildi! Tufan olsa ne olur diyebilecek kadar ilkel! Yarın Boğaz kıyılarına savaş gemilerini dayayacak kadar pervasız!
Sürekli bombaladığı yer neresi? Hatay'ın güneyinde kalan, daha çok Türkmenlerin
yaşadığı bölge. Türkmenlerle alıp veremediği nedir? Suriye'nin kuzeyini boşalttılar.
Halkını Türkiye'ye yolladılar. Hızını alamayanlar, Avrupa Birliği yollarında denizde
boğuşuyorlar. Koridorun denize inmesine şunun şurasında doksan km kalmış. Bayır-Bucak
Türkmenleri orada. Bombalayın gitsinler! Türkiye'ye mülteci olsunlar!..
Amaç nedir? Suriye'nin kuzeyinde açılacak koridoru, Irak Kürdistan'ı ile birleştirmektir.
Büyük bir Kürt devleti kuracaklar. Doğu Akdeniz'e inecekler. Petrolün kanla savunmasını Kürtlere emanet edecekler. Safayı safayı bunlar sürecekler! Ortadoğu halkının kanı akacak, petrol de Akdeniz'e..Akdeniz'de ki Rus üsleri genişleyecek, rahatlayacak!
ABD uçakları ile Rusya uçakları yanyana, kanat kanata uçmaktalar. İkisinin amacı da
ortaktır. Türkmenleri yöreden kovacaklar, Türkiye'nin elini buradan kesecekler!
Önce üst üste sınır ihlalleriyle tahriklerini yaptılar! Uçağının vurulması için gereken herşeyi yaptılar! Bizimkiler de 'asker bavulu' gibi oyuna düştüler! Uçağı vurdular!
Birileri kendini kahraman sandı!
Ama cenazeyi kaldırmanın bedeline gelince, aşağıdan almaya başladı!
Mesele o kadar kolay değil! Artık aşağıdan almanın da bir yararı yoktur. Bir kere oyuna
gelindi! Aslolan oyuna gelmemekti.....
Birisi kahraman olsun diye ülke tehlikeye atıldı!
'Ben emir verdim!' diye kabaran, bir kahramanımız var! İçeride kahraman oldu!
Dışarıya gelince yalvar yakar! İki gözüm önüme aksın sizin tavuk olduğunu bilemedim!
Ama kapımıza Rus 'Ayı'sını' dikti!
Ülke yönetmek, siyaset yürütmek çocuk oyuncağı değildir. Ben yaptım olmaz!
Başkaları da yapar!
Osmanlı İmparatorluğu yüzyıl geride kaldı.
Yavuz Sultan Selim beş yüz yıl geride...
Halifeliğin TBMM'nin manevi şahsiyetine mal olmasının üstünden neredeyse yüzyıl geçti! Bu ham hevesler nereden zuhur etti?
Para babası Suud'lar sana niye eyvallah desinler!
Bin sekiz yüz yıllarının sonlarına doğru, büyük babalarını Bayazit Meydanı'nda
asmadık mı? Kuyruk acısı dediğin unutulur mu?
Demek ki başkalarının da kuyruk acıları var! Uslu oturamıyorlar. İçlerinde fosil
hevesler taşıyorlar! Bu acılar, hevesler ülkeye zarar veriyor!
Millet bunları bilmiyor!
Bilseler bile başka hesapları var anlaşılan!
Ne diyelim? Allah akıl, izan nasip etsin! Şimdilik üç milyon Suriyeli'miz var!
Arkası gelecek gibi....
Geçmiş olsun!
Sağlıcakla kalın, (02.12.2015, Bursa ) Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com , hasipozturk@hotmail.com