30 Mart 2017 Perşembe

MUHTAÇLIK TORBALARI


 
Bu halk yiyecek torbalarına niye muhtaç olur?
İki torba nevaleye oyunu teslim eder?
Dünyanın 17 büyük ekonomisinden biri değil miyiz?
On beş yıldır iktidardasınız! Halk hala iki kilo nohuta, iki torba makarnaya niye muhtaçtır? Muhtarlıklar ya da çıkar sahipleri yiyecek torbaları ile kapılara bir bir varıyor. Torbayı veriyor. Halk oylamasında bu garip anayasa değişikliğine “ evet” de deniliyor.
Seçim oylamaları öncesinde de bu yiyecek torbaları dağıtılırdı! Oylar toplanır giderdi.
Oyunu alabilmek için bu halk bilerek mi yoksul bırakılıyor?
Bu halk on beş yıldır oynanan bu orta oyununda niçin sormaz? Siz hep iş başındasınız,
biz bu bir kaç torba yiyeceğe ne diye muhtaçız?
Görevinizi yapmışsanız, biz niye muhtaç olalım?
Hiç sıkılmadan sonraki seçimde de torbalarla çıkıp gelirsiniz Sıkılmaz mısınız?
Yıllardır iktidarsınız. Yasama organında çoğunluksunuz. Ülkenin hangi derdine çare ürettiniz? Mevcut yetkilerle ne yapmak istediniz de eteğinizden çektiler? Haa! Durduk yerde Almanya'ya, Holanda'ya bir savaş ilan etmediğiniz kaldı! Yahu burada bizim 3.5 milyonluk halkımız yaşıyor. Onları düşünmek hiç aklınıza gelmedi mi? Türkiye sahillerine, her yaz gelen turistlerin 1/3'ü bu ülkelerden geliyor. Türkiye'nin ihracatının önemli bir kısmı bu ülkelere yapılıyor. Bunları hiç düşünmez misiniz?
      Geçen yıl Rus savaş uçağını düşürdünüz! Ne domates satabildiniz, ne de ülkeye Rus
      turisti geldi! T urizm gelirleri yerle bir oldu. Sera ürünleri tarlada kaldı. Bağlardaki üzüm
      ler elimizde...Laleli piyasası bitti! Yani hükümet edenler, sağa sola “Eyyy!” diye nara
      atarken, bunları akılına getirmez mi? Bunları akıl edemezlerse, ne diye hükümet olurlar?
      Mevcut yetkileri eline yüzüne bulaştıran bu yönetim, bütün yetkilerin tek elde toplan-
      masını istiyor. Bu yetkiler ne maksatla kullanılacak? Tek imza ile Meclisi feshedebilecek!
      Tek başına özerk bir eyalet yaratabilecek! AB Yerel Yönetimler yönergesinde, özerk
      bölge belediyeleri silahlı polis teşkilatı kurabilecektir. Vergi toplayabilecektir. Eğitimi
      düzenleyip yönetebilecektir. Tek engel bu yönergedeki Türkiye'nin çekinceleridir. Çekince kalktığında, bazı belediyeler bunları yapabilecektir! Bunu bilmiyor musunuz? Bunları biliyor da yapmak için mi, yetkileri tek elde toplamanın peşindesiniz?
      AKP li vekil ” Türkiye otomobil bile yapamıyor! Bu CHP'nin ayıbıdır!” demiş.
      Bu şoför kökenli vekil, muhalefet olmaya özenmiş olmalı. Kırklı yıllarda Türkiye uçak
      üreten ve ihraç eden bir ülkeydi. Ne zaman sağ iktidarlar geldi, biz yapar size veririz di-
      yenlerin sözlerine kandılar. Türkiye'deki filizları kırdılar.
      Toplu iğne bile yapamaz olduk!
      Oysa Türkiye'nin ürettiği (Mercedez Benz) yolcu otobüsleri ve kamyonları vb. bütün
      dünyayı kolaçan etmektedir. Bunları bilmemek ayıp değil! CHP'nin yarım asırı aşkın
      iktidar yüzü görmediğini bilmemek de ayıp değil!
      Bir vekilin iktidar mı, muhalefet mi milletvekili olduğunu bilmemesi çok ayıp!
      Cumhuriyetin birikimlerini sata sata bitiremediniz!
      İktidarınızı buralardan gelen rantlarla sürdürüyorsunuz! Bunları bilmemek çok
      ayıptır. Halkı hala bir kaç torba nevaleye muhtaç etmek çok çok daha ayıptır!..
      Halkımız “ HAYIR” oyu vererek, iştahınızı kursağınızda bırakır inşallah!
      Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK
Salıyazilari.blogstop.com., hasipozturk@hotmail.com
Bursa 29.03.20017

20 Mart 2017 Pazartesi

BEDELİNİ ÖDEYECEKSİNİZ


Yeni moda siyaset, Avrupa'ya saldırarak yapılandır. Hükümet üyeleri, Avrupa
ülkelerinde toplantı yapmak ve “evet” oyu istemek arzusundaydı. Yakınlara kadar bu
siyaset uygulana gelmiştir.

Her ne olduysa bu yıl bu siyaset krize dönüşmüştür. Gazetecilerin tutuklanması,
aylardır, iddianame bile hazırlanmadan içerde tutulmaları bunun sebebi olabilir mi?
Avrupa'da gazetecilik suçu kavramı yoktur. Fikir özgürlüğü anlamında irdelenmektedir. Türkiye'de gazeteciler “terörist” diye algılanmaktadır..

Türkiye'yi yöneten iktidar partisinin Holanda'da toplantı yapmasına izin verilmedi.
Polis, atlar dışında, Türkiye'deki gibi odukça sert dağıttı kalabalığı. Türkiye tarafı, bu
tutumu “ faşizim, nazizm” diye niteledi. Rotterdam'da izin verilmeyişini “haçlı savaşı” diye nitelendi. Oysa belediye başkanı bir müslümandı!..Türkiye “bedelini ödeyeceksiniz!”
diye uyardı. Suçlamadan Almanya'da nasiplendi. AB yöneticileri suçlamalara müdahil oldu.
Türkiye karşıtlığı siyaset, Hollanda'da iktidar partisine seçim kazandırdı! Türkiye tarafına yararı henüz belli değil. Bir milletvekili % 2,3 oranında yarar sağladık dedi. Yani siyasi kriz “kazan, kazan” üstüne mi kurulmuştu?..

Hollanda, Türkiye'deki yabancı yatırımın %27'sine sahiptir. En fazla yatırım yapan
ülkedir. En fazla turist yollayan Avrupa ülkelerinden birisidir. En yüksek ticari alacaklı ülkedir. Siyasi kriz çıkarılmasında bir terslik, çelişki yok mudur? Akla bir “ Kayıkçı kavgasını” getirmektedir.
Bu arada Türkiye'nin itibarı ne olmuştur?   
Hükumet Rusya ile kriz yarattı! Uçağı düşürme emrini kimin verdiği paylaşılamadı!
Pabuç dar gelince, iş Fetöcü pilotlara ihlale edildi. Ardından özür dilendi. Kriz şimdilik
sönmüş durumda. Rus turistlerin gelip gelmeyeceği, domates vb. sebze ve meyvelerin
ithali yasağının kalkıp kalkmayacağı henüz netleşmedi. Bu nasıl bir kriz çıkarma ve kriz
yönetimidir?

Almanya önderliğinde yapılan 'siyasi göçmenler anlaşması' askıdadır. Ödenmesi
kararlaştırılan 3 milyor euro ödenmedi. Vize kalkacaktı, kalkmadı. Türkiye, Almanya
kanlı bıçaklı! Mesele sadece Almanya değil, AB'dir. Altmış senedir kapıda bekletmektedir. Türkiye'nin eksiği, gediği, kusuru, yanlışı yok mudur? AB, seksen milyonluk Türkiye'yi yutamaz! Lokmalara bölmesini de Türkiye istemez! Daha bekleyeceğiz...

Suriye ayrı bir olay! Ballı börek sarması idiler. Birden tersine döndü! Suriye ile ilişkiler
dengeli ve sağlıklı yürüseydi, Türkiye bugünkü sorunların çoğunu yaşamayacaktı. Bizi
birileri dürttü! Suriye ile kanlı bıçaklı olduk! Bizi yoldan çıkaran bunun hesabını ödedi mi?
Dünyanın 17.nci büyük ekonomisi olarak öğünülen Türkiye'ye,  bu olup bitenler
yaraşıyor mu? Doğu Akdeniz'de var olduğu söylenen doğalgaz üzerindeki haklarımızı
koruyabiliyor muyuz? Güney Kıbrıs C.B. Aylarca süren görüşmelerinin sonunda enosis in
kucağına kendini attı! Görüşmeler yattı! Elimizi nereye atsak, boş çıkıyor!

Birileri ' tek adam' olacağım diye tutturdu! Türkiye' nin enerjisi boşa harcanıyor.
15 senedir iktidardasınız. 2012 yılından beri de fiilen tek adamsınız. Hangi sorunu çözdünüz? Kurtuluş Savaşı'nın orta yerinde bile, Mustafa Kemal Paşa'ya Meclis yetkileri
verilmedi.

Şimdi nereden çıktı bu tek adam mucizesi? Devir mucize çağı değil, akıl çağıdır.
Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com, hasipozturk@hotmail.com, Bursa 20.03.17