Atatürk düşmanları, her
fırsatı onun aleyhinde kullanırIar.
Günün modası Kut'ül-Amare
Zaferi'nin kutlanmasıdır. Niye kutlanmasın?.
Elbette bu zafer
kutlanmalıdır. Çanakkale Zarferi'nden sonra Osmanlı Devleti'nin
İngiliz
Sömürgeciliğine karşı
kazandığı tek zafer Kut'ül-Amare zaferidir!
Kut'ül- Amare'deki Osmanlı
ordusunun başında Alman Goltz Paşa vardı. Altındaki Tümen
komutanlarından birisi
Albay Nurettin (Sakallı Nurettin) diğeri Albay Halil Bey idi. Enver
Paşa'nın amcasıydı. Goltz
Paşa ölünce, ordunun başına Halil Paşa geçmişti.
Kabaca 1953 yılına değin
Kut'ül-Amare zaferi kutlanırdı. İlkokula 1950 yılında
başlamıştım.
Bu zaferi bilirdim. Bu savaşı
yaşamış Gaziler aramızdaydı. Bizzat öyküsünü onların
ağzından dinleyerek
öğrenmiştik. Halil Paşa adını ve General Tavşend'in adını da
bilirdik.
Kuşatmanın sonunda General
Tavşend yönetimindeki 5 İngiliz Generalini ve 13.000'i aşkın
subay ve askerini esir
almıştık. İngiliz'in itibarını beş paralık etmiştik!
Albay Sakallı Nurettin'in pek
adını duymamıştık.
Sonradan gelip İstiklal
Savaşı'na katıldı. Kolordu Komutanlığı da yaptı..
Biraz sofu tabiatlı
olduğundan, devrimci karargahın aykırı paşalarından idi..
1953 'de veya öncesinde
ABD veya İngiltere'nin ricası ile Rahmetli Menderes'den bu zaferi
kutlamayın ricası geldi.
Belki de Nato'ya katılmanın ön koşullarından birisiydi.
O günden beri bu zafer
kutlanmaz! Böylece İngiliz'in rencide olması önlenmiştir!
Bu gün bu konu niye gündeme
geldi? Sakallı Nurettin Paşa Kurtuluş Savaşı'nın önemli paşa-
larından biriydi. Tutucu
yapıda olduğu için, sonradan biraz gerilerde kalmıştır.
Kut'ül-Ama-
re savaşında, 6.nci Tümenin
komutanı idi..
Cumhuriyeti Kuranlar, Sakallı
Nurettin Paşa'yı sevmedikleri için, Cumhuriyet döneminde
Kut'ül-Amare Zaferi'nin
kutlanmadığını ima ederler. Bu imanın altında yatan Cumhuriyeti
kuranlara taan vardır.
Kötüleme vardır. Haksızlık ve gıybet vardır. İşin aslı
yukarı özetlendiği
gibidir. Menderes iktidarı
döneminde bu Zafer'in kutlanması boşlanmıştır.
Önce bilgilenmek, sonra imada
bulunmak gerekir!..
Kut'ül-Amare kasabası,
Irak'da Basra Körfezi'nin kuzeyinde; Bağdat'a 80-100 km
uzaklıktadır. Dicle ırmağı
kıyısında, stratejik bir yerdir. O topraklarda yüzbinlerce şehit
bırakıp gledik...
'Hasta Adam' I. Dünya
Paylaşım Savaşı'nı yenik kapatınca; o topraklar İngiliz'in
eline
geçti. Petrol bulunan yerler,
cetvelle çizilerek yapay devletçikler üretildi. Toprağın üstünü
sözüm ona yerel devletçikler
yönetti; altındaki petrolü de İngiliz ve ABD'nin Uluslararası
sermayesi işletti. Şimidi
'Arap Baharı' bahanesiyle petrol bulunan topraklar yangın
yerine
çevrildi. Suriye, Irak,
Mısır, Tunus, Libya, Somali ve Sudan'ın vb kurulu düzeni
yıkıldı.
AB, İngiliz ve ABD'nin
Uluslar arası sermayesi bu tophrakların petrolünü sömürüyorlar.
Bu yörelerin halkı da
birbirini boğazlıyorlar!.
Kisinger
ne demişti? Artık Hıristiyanlarla Müslümanlar savaşmayacaklar.
Bundan böyle
Müslümanlarla müslümanlar
savaşacaktır! Aynen öyle oluyor, Deccalin dediği gibi..
Bakın Müslüman dünyasına!
Mezheplere, tarikatlara bölünmüşler. ' Allahüekber!' diyerek
birbirlerini boğazlıyorlar!
Ölenler de 'Allahüekber!' diyorlar. Ellerindeki silahlar hep
petrolü sömürenlerin
verdiği silahlar!. Tam bir kördöğüş sarmalındalar!
Türkiye'ye gelen 'Işid'ci
olduğu sanılan patlayıcı yüklü, müslümanlar, Türkiye'nin
müslüman
halkının üzerine '
Allahüekber!' diyerek bombayla patlıyorlar!.
Bu ne cehalettir! Bu ne
bilgisizliktir! Kitabımız “ Oku!” diyerek indirilmiştir!
Okumadan,
anlamadan müslüman olunur
mu? Olursa böyle olur!
Sağlıcakla kalın!
Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com ;
hasipozturk@hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder