3 Temmuz 2014 Perşembe

ÖN YARGI


       

Toplumda hoşgörü eksikliği, önyargıların acımasızlığı, yıllar önce Madımak Oteli
yangını ve kıyımı ile sonuçlanmıştı. Duru (freni) olmayan aşırı sofuluğun garabetiydi..
 
Aynı dili konuşan, aynı inancı paylaşan, aynı kültür köklerinden gelen insanların;birbirinin canına kıyacaklayım yabancılaşması, acımasızlaşması ve kastı anlaşılamaz!..Aynı dini, benzer inançları paylaşanların ibadetlerindeki, dini değerlerindeki ayrıntıları bu denli sorun etmeleri, düşman kesilmeleri kabul edilemez.

Toplum üzerinde egemenlik kurmak isteyenler bunları kaşır ve kışkırtır. Düşman ve düşmanlık üretirler. Sıradan yurttaşın konu komşuyla düşmanlığı olmaz. 'Komşu komşunun külüne muhtaçtır.' 'Kurt komşusunu yemez.' diyenler bu halkın atalarıdır.

Hz. İsa 'bir yanağına şamar vurana, öteki yanağını çevir!' diyesi. Gündelik yaşamda işler böyle yürümemiş! Katolikler inanç ayrılıkları yüzünden, öteki isevi inanç mezheplerini sapık saymış, düşman ilan etmiştir. San Bartelmy Yortusu sırasında, bir gecede birkaç şehrin halkını kılıçtan geçirmişler!..Yıllarca boğazlaşmışlar. Cizvitler kendilerine benzemeyen hıristiyanları yakarak, içindeki şeytanı(!) çıkardıklarını sanmış; yüzyıllar boyunca insanları yakmıştır. Dinsel bağnazlık evrensel görünüyor!..

Hz.Peygamber'in torunları, Oniki İmam'ın hiçbiri yatağında eceliyle ölmemiştir..Dindaşlarının zülmüne ve kıyımına uğramışlar. Hani müslüman, müslümanın kardeşi idi? Kardeş kardeşe bunları yapar mı? Oysa kardeşler inanç ve ibadet ayrılıkları yüzünden birbirlerine kıya gelmişler. Hoşgörü, anlayış göstermemişler. Ayrıntılarda başkalaşmayı olağan saymamışlar. Birbirini sapkın sayıp elleriyle düzeltmeye girişmişler. Boğazlamışlar, kurşunlamışlar, yakmışlar, yurtlarından etmişler!..

Osmanlı ile Safevi rekabeti, siyasiydi. İki yanda da Alevi ve Sünni askerler vardı.Ama Osmanlı yöneticileri alevileri hasım görmeyi sürdürdü. Sorunun temeli dinsel değil,
siyasiydi. Madımak Oteli yangını ve kıyımı, bu husumetin hortlatılmışıdır! Günümüzün
IŞİD dehşeti de, müslümanlar arasındaki hoşgörü eksikliğinin ürünüdür. Siyaset bu canavarı üretip müslümanlar arasına salmıştır. Uluslararası bir çıkar ortaklığının eşkıyasıdır.Bir yandan 'Halife' üretip öteki yandan 'Kabe'yi' yıkmaktan söz edecek denli ölçüden,endazeden yoksunlar..

Aleviler üzerindeki örtülü ya da açık baskı, Osmanlı'dan gelen kötü bir mirastır.Cumhuriyetin eşit yurttaşlar uygulaması, bu ön yargıyı bir hayli eritmişti. Laik devletin anlayışı, herkese eşit davranması fikri, alevileri bir hayli rahatlatmıştı.1950'ye kadar, laik Cumhuriyet yönetiminde aleviler nefes aldılar. Eşit yurttaş olmanın güvencesini yaşadılar. Çocuklarını okuttular, devletin çeşitli birimlerinde görev üstlendiler..

1950'den sonra, sağ iktidarlar, alevilere karşı ön yargıları hortlattı!. Baskıları, aşağıla-mayı artırdı. Köylerine cami inşa etti. Çorum'da, K.Maraş'da kıyımlar oldu. Sıvas'da Madımak yangını bunlara tüy dikti. 37 canı, binlerce kişinin gözü önünde, cehennem ateşine terk ettiler. Bazı sanıklar zamanaşımı içinde yakalanamadı. Devlet gücünü kullanan bazı kesimlerden himaye gördükleri sanılıyor. Şer odakları açığa çıkarılamadı..

Madımak Oteli Madımak Müzesi oldu mu? Hayır! Sadece müze yapılmasına karar verildiği duyuldu. Müze, Alevilere karşı ön yargının, bir nebze değişmesi umududur. Müze bir insanlık anıtı olur. Bu ayıbı işleyenler, işletenler ve kollayanlar burada kendi ayıplarıyla yüzleşirler!.. Hoşgörü, anlayış, inançların özgürlüğü, ibadet serbestliği, devletin laik tutumu, insanlığa çare olur; siyaset ve siyasetçiler insanlığın yakasını rahat bırakırlar diya umutları artırır!..

'Yaratılmışları sever, yaratandan ötürü!' bu toprağın insanı.

Sofuluğun freni yoktur. Fren sadece insan sevgisidir. İnsana saygıdır. Hoşgörü ve anlayış göstermektir..

Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK

Saliyazilari.blogspot.com Bursa, 01.07.14

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder