Koca
tır ayakkabı kutusuna sığar mı? Sığmış bile!
Ordunun
Kozmik odasına girebilen Yargı, Tır'a girememiş!
MİT
görevlileri, Suriye'ye silah taşıdığı iddia olunan, Tır'a Özel
yetkili savcıyı sokmamış!
Sonuçta yetkili savcı olay yerinde, Mit görevlileriyle başbaşa
kalmış!
Savcıya
yardım için yollanan kamui görevlileri, üstlerinin emriyle geri
çekilmiş. Savcı
MİT görevlileriyle başbaşa kalmış! Fizik güç, yetkiye üstün
gelmiş!..
Savcı
canımı zor kurtardım diye yakınmış! Herkes hakkında suç
duyurusu yapmış!
Yeni
İçişleri Bakanı, 'Türkmenlere yardım gidiyordu, herkes işine
baksın!' demiş.
Yöre
Milletvekili 'Tır'ın güzergahında Türkmenler yoktur!' demiş.
Ülke
yönetimindeki çürümeye bakın! Herkes işine bakamıyor!
Anayasal
kurumlar, lotüs hastalığına tutulmuş! Birbirine yabancı ve
düşman gibi
davranırlar. Lotüs sadece biyolojik değil siyasi hastalıklar
arasına girmiş!
Devlet
içinde ' paralel devlet olgusu ' olup biteni anlatmaya yetmiyor mu?
Cema'at denilen, kuş desen uçmaz, kaç desen
koşmaz gayri resmi yapıyı oraya kim soktu?
Kritik organları ele geçirirken kuzu mu güdüyordu?
Yürütmeyi
engelleyecek kadar güçlenince mi farketti? Özel
Yetkili yargıyı kaptırdığınızı yeni mi anladınız? Bir
olumlu oya karşılık iki olumsuz oyla kararlar çıkıyordu! O bir
oyu da garip
ve
haksız soruşturmalarla yok ettiniz! Uyanmadınız mı?
Anayasa
Mahkemesi'nin bildiklerini, ÖYM hakimleri, savcıları bilmiyor
muydu? Orası
karar vermeden, Milletvekillerini bile tahliye etmediler!..
Çıkardığınız
bir, iki, üç dalga yasaları takmayınca mı uyandınız?
12
Eylül günü, Anayasa değişikliğini reform diye satmadınız mı
dünyaya?
Bir
kötünün yanına, bir iyi koyarak oylattınız!
HSYK'yı
hakimlere, savcılara seçtirdiniz! Tulum çıkardılar. Kendi
başarınız mı sandınız?
Soruşturma yönetmeliğine karşı bildiri yayınlanınca mı
ayağınız suya erdi?
' Yetkim
olsa kendim yargılardım ' diye çerçevelik sözler ettiniz!
Devleti
tümüyle ele geçirmek isterken, kaleleri kaptırdınız! Ne oldu?
Yetkili Savcı
Tır'a
giremedi! Mit onu engelledi! İdare, yargıyı tanımadı. Sahiden
Türkmenlere yardım gidiyorsa, savcının görmesinde ne sakınca
olabilirdi. Anayasa “idarenin hiçbir eylemi, yargı
denetimi dışında tutulamaz” diyordu! Basbayağı tutulmuş
işte!
İki
bin kişi, paralel yapılanma üyesidir, tasfiye edilecek diye
fişlenmiş! Tek tek tesbit edilmiş
çürük elmalar! Kamu hizmetinden çıkarılacaklar! Bekletiliyor
şimdilik! Belki
pazarlık için! Belki uygun zaman ve rüzgar bekleniyor!
Cema'atın
sözcüsü bilinen biri “ Dostların kaybedileceği, çürüklerin
ayıklanacağı bir
fırtınaya girildiğini.. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş
sıkıntılara hazır olunmasını..” uyarmış!
Bu, yeni yolsuzlukların ortaya döküleceğinin işareti midir?
Hadi
birinci soruşturma dalgasi, dosyalar 'bizim adamlara' verildi,
durduruldu! İkinci
dalgayı, soruşturma yönetmeliği ile frenlendi, örtüldü! Yeni
dalgaların her birisi için 'torba yasa” mı çıkaracaksınız? Hazır
'Mektup gelmiş!' uzlaşmanın tam zamanıdır!
Paralel
devletin 'fişlenmiş adamları tasfiye edilmeyecek!' Karşılığında
'yolsuzluk dosyaları sümenaltı' edilecek! Al gülüm, ver gülüm!
Kazığı Türkiye yiyecek!
Kutu
kutu tırlar geçecek! Ne istenirse o geçecek! Ama yolsuzluk
dosyaları günyüzü görmeyecek! Milli irade dedikleri, paralel
devletin elinde rehin tutulacak!
İstiklal
Savaşı'nda analar, çocukların üstündeki örtüyü top
mermilerine örterdi!
Şimdi
yoksulların örtüsü, yolsuzlukların üstünü örtecek! Zaman
değişmiş! Değer yargıları değersizleşmiş! Milli irade,
cehaletten beslenir olmuş! Milli irade, yolsuzlukları örtme
bahasına, yolsuzun eline rehin düşmüş!
Aynı
güneşin altında, kim kimin kirlilerini yıkamakla meşgul!
Sağlıcakla
kalın....
Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com,
Bursa, 07.01.14
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder