12 Kasım 2013 Salı

ON KASIM

 
Benim naçiz vücudum elbet birgün toprak olacak” demişti Kemal Atatürk!.
Ama “ Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır!” demişti.
Türk Gençliği'ne, gelecekte olacakları da söylemiş 'Gençliğe Hitabı'nda! Bir bir
olacakları öngörmüştü! Şarin dediği gibi 'kitabın dedikleri bir bir oluyor'du,
Atatürk'ün dedikleri de.
Demokrasi sandık demek değildir! Seçim sandığı sihirli de değildir. Bir dönemde
genel nüfus artışı beş milyon iken, seçmen sayısı artışı on iki milyon olabilir mi? Peki bizde
nasıl olmuş diye sormayın! Bu katakulliyi yapanlara sorun. Katakulliyi çözemeyen, doğru seçmen sayısına, doğru seçim sonucuna erişemeyen etkili ve yetkililere sorun..
Hitler de seçim sandığından çıkmıştı.. Ben sandıktan çıkana bakarım doğru mu diye.
Temel hak ve hürriyetlere bakarım var mı diye! Sandıktan çıkanlar bunları esirgiyorlar
mı, yoksa buduyorlar mı diye bakarım!.
Adam, ' benim milletim!' derken, beni kastetmiyor!
Ben 'milletten izin aldım, yetki aldım' derken, ben izin mizin vermedim!
O, 'millet!' dedikçe, içinde benim gibi kendini bulamayanlar tedirgin oluyorlar.
Sonra ne kadar, adı nostalji olmuş göçmen azlık varsa, bir bir adlarını sayıp döküyor!
Kürt bölücülere emsal, destek yaratmak istiyor! Yahu, Osmanlı İmparatorluğu tasfiye olunurken, bunlar Türkiye'yi ve Türklüğü seçip gelmediler mi? Aradan yüz yıl geçti! Halkımız sen-ben değil, biz oldu artık! Şimdi araya nifak, ayırımcılık sokmanın ne
gereği var?..
Bunlara izin verdiniz mi? Ben bu iktidara yetki verdim diyenler, Allah rızası için,
aynayla, vicdanınızla yüzleşin! Ne verdiniz? Nereye kadar verdiniz? Bunca günahın, suçun
ortağı mısınız?..
Adam Osmanlı padişahını oynuyor, at üstünde bir soluk duramadı! Yıllardır iktidarda! Ayakta kalmak için, eline geçeni satıp harcadı! Yerleşik değerleri yıktı! Yargıyı, emniyeti, yerel yönetimleri, TSK'yı, üniversiteleri, bilim kurullarını, medyayı eline geçirdi. Bir gece
içinde T.D.Sözlügü'nü de değiştirtti!..
Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanlığı ile değil, kimin nesi olduğu belirsiz 'eş başkanlık'
ile övünür! Anayasa da böyle bir unvan ve mevki var mıdır? Eş başkan ve şürekası 'T.C.' yi
silmekle meşgul. Atatürk adını her yerden silmek ister. Bir yandaşı 'Atatürk adı sonsuza
kadar silinmeyecek' diye bir yasa mı var' diye efelenir! Silinmesi için bir yasa mı vardı?
On Kasım'da Türk halkı sokaklardaydı! Anıtkabir'deydi! Sirenler çalarken saygı
gereği ayaktaydı! Üç beş densiz çıkmadı mı? Çıktı! Halk, efendiliğini bozmadan, onların
dersini verdi! İnsan zincirleri kilometrelerce uzadı. Onlar 'Varlığını Türk varlığına armağan' edenlerdi! And'ımızı okullarden sildiler! Çocuklara zülm ve hakaret ettiler!
Yandaşları onlara 'terörist' muamalesi etti!
Ömürlerinden onlarca yılı, terörle savaşa harcamış yetkin askerlere, aydınlara, kamu
görevlilerine, gazetecilere de terörist damgası vurdular! Mahkum ettiler! Mülkün temelini çökerttiler! Kendileri ne yaptı? 'İmralı'da, terörist başı ile müzakere ettiler!' Ediyorlar.
Sonra basın Nusaybin'de bölücüler, devlete bayrak astırmadı diye yazdı! Sıfır sorunlu komşu Suriye'de iç savaş çıkaranlara, silah verdiler, lojistik destek sağladılar. Sınır kevgire
dönmüş! Giren çıkan belirsiz olmuş! Ne için? Gizli ortakları Müslüman Kardeşleri iktidara taşımak için mi? Dinci, şeriatçı bir Arap Devleti'yle komşu olmak için mi? Bağımsız Kürdistan için mi? Bunlar boş hayaller! Araplara 'bahar' geldi mi? Bu gidişle gelir mi?
Bakın! On Kasım günü 'millet' sizi uyardı! Uyandınız mı? Hiç sanmam!
Vaktiyle Cumhuriyet Mitingleri yapıldı. Milyonlar meydanları doldurdu. Sonra? Sandıktan başkaları çıktı geldi! Beş milyon nüfus artışı olurken, seçmen artışı on iki milyon olmuş!
Nüfus %4 artarken, seçmen sayısı %16 artmış! Bu akılla açıklanabilir mi? Millet, millet dediğiniz bu mu? Bakın! Millet sizi uyardı! Hem bu sanal millet değildir! ..
Sağlıcakla kalın.. Hasip ÖZTÜRK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder