Bilmem
kaçıncı 'paketi açtılar', ileri demokrasi görünmedi!.
Niyet
zaten demokrasi filan değildi! Yarım yamalak demokrasiyi de göz
boyayarak yok
etmekti!
Bu gidişle daha çok demokrasi paketi açılır! Paketten demokrasi
çıkmaz!
Demokrasi
paketten çıkmaz! Demokrasi piyasa malı değil ki, paketlensin!
Poşete konsun!
Bu
iktidarın poşetinden demokrasi, yargısından adalet çıkmaz.
Çıkmadı. Herşey yozlaştırılıyor!
İki
seneden az mahkumiyeti gerektiren suçlarda, tutuklama yapılamazdı.
Ama bilmem kaçıncı
'demokrasi
paketi'nden, polise tutuklama yetkisi yoldadır! 'Senin
niyetin kötü! Seni tutukladım!' dediğinde, nezarete
atabilecek polis! Ne savcı isteği aranacak, ne de hakim kararı..
Niyet
okumaya dayalı, keyfi işlem yasası yolda!
Böyle
bir yasanın ne olağan demokrasiye katkısı olur, ne ileri
demokrasiye! Ne olur? Polis
devleti
olur! Kimse sokağa çıkamaz! Çıkarsa, ne parka girebilir, ne
gösteri yürüyüşüne katılabilir!
Her
an polis, ensesine yapışıp tutuklayabilir!
İstenen
bu! Kimse iktidarı eleştirmesin! Kimse muhalefet etmesin! Karşı
çıkmasın!
Bildikleri
gibi Türkiye'yi dönüştürsünler!
Anayasa'da
düşünce özgürlüğü varmış! Cebir ve şiddet kullanmadan
herkes düşüncesini
açıklayabilir,
yazıp çizebilirmiş! Düşüncelerini yayabilirmiş! 'Anayasa
polisten daha iyi mi bilecek?'
anlayışı
egemen olacak... Amaç tepkisiz toplum yaratmak! Korku ülkesi
oluşturmak! Oluşmasına
oluştu
da kesmedi zahir! Daha çok korkulsun, kimsenin gıkı çıkmasın
isteniyor. Oylarını versinler
gerisine
karışmasınlar isteniyor!
Yargıtay
9. Ceza Dairesi, Balyoz kararını onadı. Hükümete darbe yapmaya
eksik teşebbüs etmişler!
Darbenin
eksiği olur muymuş? Ya darbedir 'devlet başa!, ya da başarısızdır
'kuzgun leşe' derler eskiler.
Darbenin
eksiği olmaz, başarısızı olur!
Onama
kararı bir sürü şeyi cevapsız bıraktı. Dijital delillere,
ekleme yapılmış! Eski tarihli belgelere, yeni tarihli yazılımla
suç unsuru katılmış! Sağa, sola silah gömülmüş! Askerin
elinde zaten silah var! Niye oraya buraya gömsün? Bunları cümle
alem duydu, öğrendi. Delillerin sanıklar aleyhinde düzmece
olduğunu, sanal alemde üretildiği savunuldu! Kanıtlar gösterildi.
Mahkeme savunmalara itibar etmedi!
Yargıtay
9. Ceza Dairesi de kulak asmadı. 2003 de yapılan seminerin metnine,
2007 icadı yazılımla nasıl suç unsuru eklendiğini dünya alem
anladı; hem Mahkeme, hem de Ceza Dairesi yüz vermedi!
TSK
üst kadroları, yargı eliyle tasfiye edildi..
Deniz
ve Hava Kuvvetlerinde, komuta kademeleri boşaldı..
Kalanlar
da bu kararları sindiremedi. İstifa ediyorlar. Sayın Başbakan
'niye istifa ediyorlar
anlamıyorum'
demiş. TSK'nın seçkin subayları, komutanları 'terörist'
sayıldılar. Hapis yatacaklar!
Rütbeleri
sökülüyor! Maaşları kesiliyor. Orduevine bile girip bir bardak
çay içemeyecekler! Eski
Genelkurmay
Başkanı, er rütbesine indi, inecek! Askerler de bunu anlayamamış
olabilir mi? İstifa sebebi
bunlar
olabilir mi?
T..B.M.M.
fiilen Başbakan'ın emrine girmiş. O'nun dediklerini
yasalaştırıyor. İdare, onun emrini
uyguluyor.
'Adalet Reformu' denilerek yapılan değişiklikle, Adalet
Bakanlığı bürokratları, HSYK
yönetimine
tulum çıkardı! Hakimler ve savcıların 'bağımsız oyları'
ile firesiz seçildiler. Artık HSYK
idarenin
güdümünde. İstediği yargıcı, savcıyı alıp istediği yere
atayabilir. İstediği kararları vermeyenleri
iteleyebilir!
Yargı fiilen İdare'nin güdümüne alınmıştır. Ama herkes
'Bağımsız Yargı'yı oynuyor.
Bu
yargıdan adalet çıkar mı?
Irak'da,
Türk subaylarının başına, ABD askerleri çuval
geçirmişti! 'Süreç'
böyle başladı! Devam
ediyor!
ABD siyasetine engel gördüğü Türk Subaylarının başına
bir de mahkumiyet çuvalı geçirtti!
Kime
yaptırdı bunları? BOP ya da GOP eşbaşkanı olmakla öğünen
kişinin siyasetine yaptırdı. Başbakan yardımcısı, '...vaktiyle
bunları yapamazdık! Darbe yaparlar bizi yargılarlardı!' demiş.
Bundan daha açık itiraf olur mu? Yaptıkları işin
yargılanmayı gerektirdiğinin farkındalar..
Başbakan'a
göre 'süreç devam ediyor!'
Haklı! Korkutma, yıldırma ve susturma siyaseti sürüyor.
Türban
özgürleşti. Her yere giriyor. Sevincik delisi oldular! And'ımız
susturuldu! And içen çocuklar
azarlandı,
hırpalandı. Yarın ' terörist' diye yaftalanıp ağır
cezada yargılanabilirler.
Fikrini
söyleyen, eleştiren yazarlar, çizerler bir bir susturuldu. İşşiz
kaldılar. Şimdi sanal medya
disipline
alınacak! Sakıncalı iletiler yargıya taşınacak, en azından
engellenecekler. Bunlar ileri demokrasi yolu değil! Bu yoldan
faşizme varılır!
Herşeye
'evet' demese bile, 'hayır' diyemeyen bir toplum
istiyorlar. Gezi eylemi denilince tüyleri
dikiliyor!
Sayın Başbakan 'Biz bu yola tesadüfen girmedik! Bir ideal için
birlikte geldik!' vb. demişti. Birlikte hareket ediyorlar,
hiyerarşi var. Cumhuriyeti işlemez ediyorlar! Devlet gücü
kullanıyorlar. Cumhuriyet kurumlarını yok ediyorlar.
Yozlaştırıyorlar. Aralarında örgüt ilişkisi var. Bu darbedir!
Böyle olunca ne yapılacağını gösterdiler! Emsal yarattılar!
Zamana kaldı!
Sağlıcakla
kalın..
Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder