30 Mayıs 2013 Perşembe

İSTANBUL'DA SARMAN OLMAK


Bir Mayıs ' İşçi ve Emek Bayramı' dır..
İşçilerin ve emekten yana olanların bayramı..
Bayramları zehretmekte üstümüze yoktur!
İşçiler için, bu bayramın kutlanması kadar, Taksim Meydanı'nda kutlanması önemlidir. Geçmişte burada, çok sayıda emekçiyi şehit verdiler! 1 Mayıs günü geldiğinde, bütün tehlikelerine karşın, işçiler, emekten yana olanlar Taksim Meydanı'nın yolunu tutarlar!
İtilirler, kakılırlar! Coplanırlar! Biber gazi ile soslanırlar! Sığındıkları hastane koridorlarında,
okul bahçelerinde biber gazıyla ağırlanırlar! Yalnız onlar mı? Sokaktaki, otobüsteki, okuldaki yurttaşlar, öğrenciler, veliler, turistler, hastanedeki hastalar da nasibini alır..
Hükumetler ve şimdiki Hükumet, 'Taksim'i vermem! Burada kutlama yaptırmam!' inadıyla davranırlar. İşçi sendikaları 'Bu bayram Taksim'de kutlanır!' diye direnirler!
Hükumetin derdi, işçi sendikalarına gücünü kanıtlamaktır. Polisi, yerine göre Jandarmayı salar
bayram kutlamaya gelen emekçilerin üstüne! Boğaz'dan geçişleri yasaklar! Adalardan, komşu iskele-
lerden gelişleri yasaklar! Seferleri durdurur. Galata köprüsünün kanatlarını kaldırır! Taksim yönüne
tüm seferleri erteler! Toplu taşım araçları işletilmez..
Ne var? Ne oluyor? Ne için bunca çaba?
İşçilerin bayramı var! 'Taksim Meydanı'na çıkmasınlar!' diyedir bu nafile gayret! Egelleme!
Bayram kutlaması 'sidik yarışına' dönmüştür! İşçi Sendikaları Taksim'e çıkmak ister. Hükumet yasağını uygulamak!.. Al sana bir bilek güreşi!..Şehir felç olur..
Hükumet “Güç bende! Benim dediğim olur!” u kanıtlamanın peşindedir.. Adalete diş geçirmiş,
askerin façasını bozmuş bir iktidar, işçilere mi diş geçiremeyecek? Ben ne dersem o olur! İşçiler de
bunu öğrenecekler! Bütün derdi bu! ' Herkesi sindirdi! İşçileri de sindiririm, direnişini kırarım! Olmadı başlarında cop kırarım! Biber gazıyla dağlarım havasında!.'
Hükümetin dediği olur!
Oysa, hükumet kamusal hizmet kurumudur. Halka, ulusa hizmet için vardır. İşçilerin emek
bayramını,coşkulu biçimde kutlamasının ortamını sağlamak görevidir. Taksim Meydanı inşaat
halinde! Doğrudur. Tehlikeleri var, kaza olabilir! O da doğrudur! Bu yakınlarda bu meydanı kimler
kullandı? Galatasaray şampiyonluğu burada kutlamadı mı? İnşaat devam ediyordu, çukurlar yine
otuz metreydi! Kimsenin burnu kanamadı! Coplar işlemedi! Biber gazı sıkılmadı! Üstelik kutlama
için izin de istenmemişti! Alırsın tedbirini isteyen bayramını kutlar!
Ne hikmetse işçiler kutlayamaz!
İşte Kadıköy'de kutladılar! Kıyamet kopmadı!.
Olmaz! O zaman bizim hükumetliğimizin esprisi kalmaz!.. Benim dediğim olmazsa,
gücümü kanıtlamazsam, en güçlü hükumet olduğumu göstermezsem, hükümet etmenin
kıymeti harbiyesi olur mu? Bunu anlamayan, beni istemeyen, kabul etmeyen yanar!
Yandı da, onlaca polis yaralandı. Emek bayramı diye gelenlerden yüzlercesi yaralandı.
                 Biber gazıyla ciğerleri dağlandı! Sokaktaki yurttaş kavruldu. Coptan, patlamadan, atılan 
                 taşlardan mağdur oldular! İşleri aksadı, işyerleri zarar gördü. Hastalar hastanelere ulaşamadı. 
                 Kamu hizmetleri aksadı.
Bunların ne önemi var? Emekçiler Taksim'de bayramı kutlayamadılar! Önemli olan bu!
Hükümetin dediği olmuştur! Haymen odur! Acımasız gerçek budur!
Sonra dilin altındaki bakla çıkmıştır! Artık Taksim Meydanı'nda Bir Mayıs Bayramı
kutlanmayacak! O kadar!..
Gidin Kazlıçeşme'ye! Biz de mitingimizi orada yapıyoruz. Bayramınızı orada kutlayın!
Kazlıçeşme'de Bir Mayıs Bayramı kutlanamaz mı? Kutlanır! İşçi örgütleri buna karşı
çıkmaz mı? Çıkar! İkna edilemezler mi? Edilir!
Onlarca yurttaşın ölümüyle sonuçlanan, o silahlı saldırının sorumlularını ortayı çıkarın!
Adalete teslim edin! İşçiler o zaman yüksünmeden Kazlıçeşme'ye gider! Taksim Meydanı sadece sembolik anmaların, çelenk sunumlarının yeri olur.
Bayram barışı böyle sağlanır!
Şu otellerin üstünden, çatılardan insanlara ateş edenler kimlerdi?
Onlarca kişiyi öldüren, ülkenin istikrarını bozan, günahını işçilerin üstüne yıkmaya çalışanlar
kimlerdi? Onların ardında duranlar kimlerdi? Bugüne kadar koruyup kollayanlar kimlerdir?
Onları kullanan güç kimindir? Kime hizmet ettiler? Devletin bu oldu bittiden haberi yok muydu?
Olabilir mi? Devlet içinden himaye olmadan bu işler olabilir mi?
Asker'in kozmik odasına girmekle övünenler, bunların kozmik odalarına niye girmezler?
Katillerin, koruyanların, kullananların üstüne niye gidilmez?
Tirit olmuş Evren Paşa mahkeme önüne çıkarıldı! Hala onun Anayasası, seçim yasası ile iş görenler; emekçilerin katillerini niye teslim etmez adalete! Madımak zebanileri, Çorum, Maraş katliamını tertipçileri, üstünü örtenlen niye ortaya çıkarılmaz?
Ergenekon işi demeyin! Onları Silivri'de tutuklu!. Gazeteci Hırant Dink'in ölümünde ihmali,
sorumluluğu olanlar ihya oldular! Şimdi bu işleri hangi Ergenekon organize ediyor?
PKK ile savaşanlara 'terörist' denildi, içeriye tıkıldı! Komutanlar örgüt üyesi diye yargılanır!
İmralı Mahkumu ile al takke, ver külah pazarlık neyin nesidir? Bu ne iştir?
Birlikte Anayasa yapmaya çalışılmıyor mu?
Kuzey Irak petrolleri ve doğalgazı Ceyhan petrol iskelesine inecek!
Petrol borularının güvenliği söz konusu olunca,' PKK'yı besleyip büyüten, kollayıp
Anadolu'ya salanlar', Kandil'in yolunu gösterdi! Silahlarıyla birlikte ellerini kollarını
sallayarak gidiyorlar! Hikaye bu!
Şimdi “Barışı istemeyenler! Anaların ağlamasın isteyenler!” diye ona, buna sataşmak
siyaset midir?
İstanbul'da emekçi olmak zordur! Bayramını bile adamın burnundan getirirler!
İstanbul'da Sarman* olmak kolay mı? İstanbullu olmak kolay mı?
Aslında kolaydır! Birileri yaşamı zehir etmezse, kolaydır elbette!.
Sağlıcakla kalın.. Hasip ÖZTÜRK
www. Saliyazilari.blogspot.com
* Bu da Emekçi Sarman!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder