7 Ağustos 2012 Salı

TEVRAT İTTİFAKI

TEVRAT İTTİFAKI”
Biz Nato'ya 1952' de girmiştik.
Sovyetlerin Türkiye'den zorba istekleri var diye girmiştik!
Şimdi biz Nato'nun Güneydoğu kanadıyız.
Yaptıklarımızın Nato ile bir ilgisi yoktur!
ABD, Ortadoğu'daki enerji merkezlerini denetim altına almak istiyor.
Bunun için Kuzey Afrika ve Büyük Ortadoğu Projesi'ni geliştirmiş. Hani sayın Erdoğan'ın
Eşbaşkan olduğu proje! Bu bir Nato projesi değil!
Ya kimindir? Nato'nun büyüğü, Amerika Birleşik Devletleri'nin!
Enerji bölgelerini denetimi altına alacak! Hem enerji darlığı çekmeyecek, hem de
Çin gibi rakiplerinin enerji alımını denetleyecek! Amacı bu!
Bölgede küçük küçük, korumasına muhtaç “Yeşilkuşak devletleri” olsun istiyor!
Bunun için “Arap Baharını” mevsimsiz getirdi. Kaddafi gitti! Tunus'da diktatör Ali
gitti! Mübarek, ipte sallanmak üzere!
Yerlerine demokrasi adına “Müslüman Kardeşleri” getirdiler.
Şimdilik açık yeşil örtülüler! Gelecekte koyu yeşil olurlar!
Arap Baharı'nın demokrasi ürünleri bunlar!.
ABD ile işbirliğine bunlar yanaşmış!
Zaten yüz yıldan beri, yeraltında örgütlüydüler!
Şimdi Suriye, Esad'la direniyor!
Yakında orada da Müslüman Kardeşler hükümet olacaktır.
Başka devletçikler de olacaktır.
Irak'ta iki milyon Müslüman telef olurken, Sayın Erdoğan'ın kılı kıpırdamamıştı.
Suriye'ye sıra gelince birden bire “halkına zulüm eden, öldüren Esad'ı” keşfetti!
Al gülüm, ver gülüm gitti! “Muhaliflerin” koruyucusu kesildi!
Suriye'nin kuzeyinde “Kürt Devleti'ni” kucağına koyuverdiler!
Şemdinli'de, Hakkari'de yeni bir “Kürt isyanı” kucağına verildi!
Sınırın bitişiğindeki şer odaklarını vurmasına izin çıkmadı!
Tevrat ittifakı rengini belli etdi! Anlamadı mı?
Ayağına eren su, aklını başına getirmedi mi?
Gerçeklerin iğnesi batmadı mı?
Bir kısım medya “kansız bölünmeden” söz ediyor..
Sıtmaya razı etmek için, “ölümü” gösteriyorlar!
Ülkenin bölünmesine razı gelinirse, “darbe yapabilecekler” hapisle,
tutuklamayla ve Yaş'la safdışı edildiler. Öyle mi?
ABD darbeden onları koruyacak, onlar da Eşbaşkanlık görevini yerine getirecekler!
Öyle midir? Durup dururken darbeden niye korkulur?
Hesapta korkulacak şeyler mi var?
Leyla Zana, “ Sorunu Tayyip Erdoğan'ın çözeceğini inanıyorum!” derken, çözüm
olarak neyi kararlaştırdılar? Kötü ile daha az kötü arasında bir seçim mi yapılacak?
Hilmi Paşa,“Egemenlik kavramı değişmiştir” sözüyle neyi kastetmişti?
AKP iktidarını pekiştirdikçe, Ordu Kemalizm'den vaz mı geçecekti? Türk Anayasası'ndan
laiklik ve Türk adı çıkarılacak mı? Hesap bu mu?
Seçimlerin erkene alınmasından söz edilmeye başlandı. İşler kötüye gidiyor anlaşılan!
Mostrası çıkmadan, yine birkaç yeyinti torbasıyla, oyları toplamak istiyorlar!
Halkımız uyanır mı? Türk Baharı da yeşillenir mi?
Meşeler güverirken, aziz halkım da kış uykusundan uyanır mı?
Sağlıcakla kalın....
 Hasip ÖZTÜRK

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder