17 Ocak 2012 Salı

19 MAYIS

 
ONDOKUZ MAYIS
Milli Eğitim Bakanlığı, bir genelge ile19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın kutlama biçimini değiştirmiş ve kutlamaya sınır getirmiştir. Öğrenciler bu bayramı okullarda kutlayacakmış! Sadece Ankara'da stadyumda kutlanacakmış!..
Amaç bayramı halka açmakmış! Okullara hapsedilmiş bayramın neresi halka açıktır?
Bakan, Kırklı yıllardaki otoriter rejimler zamanında bu bayramın başlatıldığını, artık
değişmesi gerektiğini, modern dünyada çoktan terkedildiğine vurgu yapmış. Bir de on iki
eylülde masraflı ilavelerden söz etmiştir. Sadece kanun ve yönetmeliklerde ne varsa bunların
uygulanacağını ve eğitimin aksamaması için şimdiden uyardığını ifade etmektedir
. Spor Bakanı,C.Başkanlığı Genel Sekreterliği başkanlığında çeşitli bakanlıklardan temcilcilerin ortaklaşa bir mevzuat çalışması yaptığından söz etmektedir..Turpun büyüğü heybede anlaşılan. Hem C.Başkanlığı bir icra organı değildir. İcraatın içine onun da katılması, bu işin yukarıdan aşağıya, kararlı bir planın ve çabanın ürünü olduğuna işarettir.
İşin yüz yıllık geçmişine bir göz atalım...
Daha, 1914 yılında, Gençler Cemiyeti gibi bir adla, bir gençlik teşkilatı kurulmuştur..
1916 yılında, Çanakkale'de yıldızı parlayan Mustafa Kemal bu Gençler Cemiyetinin başına Genel Müfettiş atanmıştır. Resimlerinin gezetelere basılmasını bile tahammül edemeyen Enver Paşa, O'nu
pasif bir göreve getirmek ve gözlerden ırak tutmak istemektedir..
Mustafa Kemal, konuya ciddiyetle yaklaşmıştır. Spor ve Beden Eğitiminin okullarda ders olmasını, milli bayramların ihya edilmesini, kutlanmasını vs. tavsiye eden kapsamlı bir rapor hazırlamış ve devrin hükumetine sunmuştur...
1916 yılı 12 mayıs günü, Papazın Çayırı'nda (şimdi Saraçoğlu Satadyumu) ilk Gençlik-İdman Bayramı, Selim Sırrı Tarcan yönetiminde kutlanmıştır. İsveç'te Jimnastik ve Spor eğitimi almış Selim Sırrı Tarcan, İsveç'den 'Dağ başını duman almış!' dizeleriyle başlayan marşı getirmiş ve Gençlik Marşı olarak Türkiye'ye kazandırmıştır. İdman şenliğine katılan gençler bu marşın eşliğinde yürümüşler!.
Mustafa Kemal ve arkadaşları, 19 mayısı izleyen günlerde, Samsun'dan Havza'ya giderlerken oto-mobilleri bozulmuştur. M.Kemal Havza'ya doğru, Gençlik Marşını söyleyerek yürümeye başlamıştır.. Bunu gören maiyetindekiler de ona ayak uydurmuşlar; marşı söyleyerek yaya yollarına devam etmişler!
1927 yılına gelinceye kadar, her 12 mayısta, Gençlik Günü -İdman günü gibi bir adla bu bayramı
kutlaya gelmişler! Cumhuriyetin kurulmasından sonra Samsun'da 19 mayıs günü, Gazi Günü adıyla, yerelde, halk ve gençlerce kutlanmaya başlanmış!.
1927 yılında, Milli Eğitim Bakanlığı, Samsundaki Gazi günü ile Gençilk Günü'nün, 19 Mayıs gününde birleştirilerek, okullarda kutlanmasını buyurmuştur!.Atatürk'e doğum günü sorulunca,
“Niçin 19 mayıs günü olmasın?” diye yanıtlamıştır..
19 Mayıs'ın ilk ulusal kutlaması, 19.05.1938 yılında yapılmıştır. Atatürk de kısa bir süre kutlama
yerine gelip izlemiştir! Ancak Hatay meselesi için, Mersin'e gitmek üzere erken ayrılmıştır.
İlgili Yasa, 20.06.1938 yılında çıkarılmıştır. Ulusal Gençlik ve Spor Bayramı olarak ortak ve ulusal bayram olarak kabul edilmiştir. Ölüm döşeğindeki Atatürk'e haber verildiğinde, çok memnun olduğunu bildirmiştir.
19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı'nın dünyada bir eşi yoktur. 1916 yılından beri 96 yıllık bir geçmişi vardır.. Emperyalizme karşı, Kurtuluş Savaşı'nı kazanmayı başarmış bir Ulusun, geleceğini emanet ettiği gençliğine bir armağanıdır. Cumhuriyetin gençliğe emanet edilmesinin ve gençliğin bunu görev bilmesinin yinelenmesidir. 23 Nisan çocuklarımızın,19 Mayıs gençlerimizin görevlerini benimse-me bayramıdır! Çocuklarına ve gençlerine bayram vermiş, Cumhuriyet'in geleceğini emanet etmiş başka
bir ulus ve lideri yoktur!
Her iki bayramın dünyada bir örneği yoktur. Modern dünyada böyle bir eylem olmamış ki, terk
etsinler!. “Kırklı yılların otoriter devlet anlayışı!” iddiasıyla da ilgisi yoktur. Bazı devrim düşmanı kişilerin ileri sürdüğü gibi “Faşist İtalya'dan alınmış “ değildir!.. Yüz yıllık bir kurumdur..
Amaç, Türkiye Cumhuriyeti'nin devletiyle, milletiyle, vatanıyla, kültürüyle, genciyle, yaşlısıyla
birlik ve bütünlüğünü tartışılır yapmaktır! Atatürk'ün gençliğe hitabesi, on yıllar ötesinden bunların olacağını ele vermektedir!..
Sağlıcakla kalın... Hasip ÖZTÜRK


*Hasip ÖZTÜRK, Türkiye/Bursa *

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder