Hükümet
sözcüsü, Sultanahmet Meydanı'ndaki canlı bomba olayından söz
ederken
'vekaleten
savaş'tan yakınmıştı. Açıkçası birileri başkaları hesabına
savaş yapıyor dedi..
Vekaleten
savaş yeni bir kavram değildir. Belki Türkiye'de ilk kez adıyla
söylendi.
Ortadoğu'da kimin kime dost, kime düşman olduğu belli mi? Herkes
birbirine vuru-
yor, öldürüyor,
topraklar boşaltılıyor! Bunlar 'batı'nın yeni savaş yöntemidir.
Ortadoğu halklarını birbirini kırdırıyor! Vaktiyle Kissinger
'3. Dünya savaşı olacak! Hıristiyanlarla Müslümanlar
savaşmayacak; Müslümanlarla, Müslümanlar savaşacak!'
demişti..Adamın söyledikleri yaşanıyor. Batı'nın ve
Siyonizmin yeni yöntemi bu...
Müslüman
ülkelerin altında depolanmış 'enerji kaynaklarını' batı
bedavaya alsın
diye vekaleten
savaşlar yapılıyor! Batı, Müslümanların petrolüne bedavaya
konacak, hem
de onları
birbirini kırdıracaktır. Nedir kavganın sebebi 'Benim mezhebim,
senin mezhebini döver!' diyen, silahı kapıp birbirini kırıyor!..
Bunun adı bağnazlıktır.
Ortadoğu
vekaleten savaşanlarla dolu! Bunlar Türkiye'ye de sıçrıyor! PKK
terör
örgütü kırk
senedir Türkiye'nin içini oyuyor! Türkiye'yi bölmek için
çabalıyor. Onları
kim besliyor? En
yakın 'Stratejik Müttefiklerimiz!' Yakın ve dindaş komşularımız!
Bölge
hakimiyeti için,
bizim küçülmemizi ve güçsüzleşmemizi umanlar arka çıkıyorlar!
Türkiye,
Irak hudutları içindeki PKK merkezlerini vurmak için niçin
ABD'nin iznini
almak zorundadır?
ABD 'vekaleten savaşcılarını' korumak istediğinden.
Türkiye,
Suriye ile ' ballı börekli dost' iken, birden ne diye, Esad kanlı
Esed oldu?
Suriye'nin en
yakın komşusu ve dostu iken ne diye ' iç savaşın' destekçisi
oldu. Vekaleten savaş için! ABD ve dostlarının çıkarı,
Suriye'nin parçalanmasından geçiyordu. Sonra sıra
Türkiye'ye
gelecekti! Türkiye 'sarı öküzü' kaptırınca, kendi öküzünü
koruyamayacaktı!
Suriye'nin
kuzeyinden açılacak topraklar Akdeniz'e açılalcaktır. İran'dan,
Irak'tan
ve yeni kurulacak
Kürdistan'dan çıkacak petrol, Akdeniz'e akacaktır! Batı zorunlu
ihtiyaç
duyduğu petrolü
sağlama alacaktır! Bedelini Ordoğu halkları ve Türkiye
ödeyecektir!
Türkiye'yi yönetemeyenleri yönetenler var! Arada bir terör
olayları ile terbiye etmeye çalışıyorlar. Sözümüzü
dinlemezseniz, başınıza geleceklerin en hafifi bunlardır diye
destur veriyorlar!
Yıllardır, ülkede yönetimi elinde tutanların yakınmaya hakları
yoktur!
Bunlar hep
yazıldı, söylendi! Bildiklerini okudular! Uyarıları zorbalıkla
tehdit ettiler!
Haklarında
'kumpaslar' kurdular. TSK'nın yöneticilerini hapislere tıktılar.
Gazetecileri,
ağzı laf
edenleri, kitap yazanları, daha basmadan, hapislerde çürüttüler!
Baş
edemeyince 'aa bunlar Paralel Yapı'nın eseri!' diyerek samur kürkü
kendi
paralelleri
üstüne atıverdiler! Ülke'de 'paralel' arayışları sürmektedir.
Hükümet
Sözcü'sünün işaret ettiği gibi bunlar 'Vekaleten Savaşın'
parçalarıdır.
Akademisyenler bildiri yayınlamışlar! İfade özgürlüğünün
olduğu her ülkede bu
olağandır.
Alışılmışan dışındaki görüş ve kabullere de destek
verebilirler..Buraya kadar
kara kaplı kitaba
aykırılık yoktur. Ama Hükumetin ve C. Başkanı'nın tepkileri
katlanılır
gibi değildir.
Bu Akademisyenler PKK'nın sokak savaşından, silah, patlayacı
yığmaların-
dan; sokak savaşı
planlamalarından hiç söz etmemişler. Onların yarattığı
kıyım,yıkım ve
kamu düzenini
ihlallerinden hiç söz etmemişler. Kınamamışlar bile!
Türkiye
devletinin 'kıyımından', 'yıkımından' ' halkı ezmesinden'
yakınmışlar! İnsan
hakları
ihlallerinin durdurulmasını; derhal düzeltilmesini istemişler.
Kürt Sorunu' nun çözümü için bir yol planı yapılmasını
istemişler..
Türk
halkının çoğunluğu böylesi yaklaşımlara prim vermez! Destek
vermez! Ama
fikrini bildirdi
diye insanları göz altına almaz, işinden gücünden etmez. Vatana
ihanet
etti bu bölücüler
diye asmaya kalkmaz.
Bunlar da
vekaleten savaşın parçasıdır. Bunlara öfke seli gösterenler
de..
İğne ve
çuvaldız burada gereklidir.
Sağlıcakla
kalın...
Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com,
hasipozturk.hotmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder