9 Aralık 2015 Çarşamba

EMPERYALİZM UNUTMAZ


Yüzyıl önce Başkan Wilson'un prensipleri vardı.
Osmanlı Devleti'nin doğusundaki topraklarda Ermenistan, Kürdistan devletleri
kurmayı planlıyordu. Sevr Anlaşması ile bunun meşru zemini de hazırlanmıştı.
Beklemedik şeyler oldu. Osmanlı Devleti yıkıldı. Yerinde küllerinden Türkiye
Cumhuriyeti kuruldu. Emperyalistlerin eli boş kaldı. En zor günlerde kimseden borç almadık. Kimseye el açmadık. On yılda on beş milyon genç yarattık. Yurdu demir ağlarla
ördük. Fabrikalar kurduk. Karayollarını artırdık. Okulları açtık. Yurtdışına seçkin öğrenciler yolladık. Kurtuluş Savaşı içinde bile top sesleri arasında bunu yaptık!
Yetmedi, Osmanlı'nın Duyun-u Umumiye'den kalma borçlarını da ödedik. Türkiye
siyasi, mali, sınai, kültürel bağımsızlığından taviz vermedi. Çevre ülkelerle ortak
anlaşmalar yaparak, çevremizi bir barış ortamı yaptık. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh ilkesi
uluslararası bir ilke oldu.. Açık davet gelene kadar BM ye bile girmedik. Kırklı yıllarda 1 dolar, seksen kuruş idi.
Lüks içinde yaşamıyorduk. Ama güven içindeydik! Alnımız açıktı!
Ne zamanki Nato vb kurumlara girdik, iki yakamız bir araya gelmez oldu. Kim
' Yardım edeyim! Borç vereyim!' diyorsa, elimizi verdik kolumuz kaldı. Emperyalizm ne Sevr'i yırtmamızı unuttu, ne de Kurtuluş Savaşı yenilgisini....
Dostluk, müttefiklik, stratejik ortaklık adları altında sinsi sinsi sokuldular. Sırrımız
kalmadı. Nerede ne var, ne yoksa bizden iyi bilir oldular. Şirketlerimizi satın aldılar.
Limanlarımızı sözde kiraladılar. Ülkenin her yanına girdiler..
Kardeş kardeş yaşadığımız, içimizdeki etnisite kümelerini tahrik ettiler. En çok Kürt İsyanlarıyla yordular. İsyanı bastırdık diye sevinemeden Irak'ın tümüyle elden çıkıp gittiğini
gördük! Sözde halkoylamasında, Arap ve Kürt bir oldu. Silindik. Zaten Kürt İsyanı bu sonucu almak için İngiliz'in düzenlediği bir kayıkçı kavgasıydı!...
Petrolün üstünde otururken, gaz lambasını yakacak petrolümüz kalmamıştı..
Şimdi, Suriye'nin kuzeyini boşalttılar. Sadece Hatay'ın güneyindeki Türkmen Dağı
çevresi kaldı. Buradaki Türkmenleri ve Bayır-Bucak Türkmenlerini AB, ABD, Rusya ve
sair koalisyon ülke uçakları bombalayıp duruyor. Güya İşid'çileri bombalıyorlar. Işid de bu
düzenin bir oyuncusudur. İşi bitince atılacaklar!
Kuzey Irak ve Irak'ın petrolleri bu koridordan, Akdeniz'e akacak! Kürtler kanlarıyla
petrolü koruyacaklar, emperyalistler günlerini gün edecekler.. Türkiye de daha ufalmış ve
uslanmış olarak kala kalacak! Oynanan oyun budur..
1965 sonrasında Emperyalizm'in ağa babası ABD oldu. Önce BM'nin temel ilkelerini
değiştirdi. Unesco'nun temel ilkelerini değiştirdi. Artık ülkelerin içindeki etnisite kümeleri
kendi siyasi yazgılarına kendileri karar verebilecek, etnisete kümelerinin sanat andaçları korumaya alınacak! Bu değişikliğe bizim de imza vermemiz istendi. Direndik! Dünya finans kurumlarından beş kuruş verdirmediler.
Memur maaşlarını ödeyemez olduk!
Sonra Kemal Derviş adlı, uluslararası sermayenin devşirmesini yolladılar. Kurtarıcı
gibi geldi, düzenlemeyi yaptı. Arap Baharı, Yeşil Kuşak, Büyük Ortadoğu Projesi gibi
bölücü ayrıştırıcı sistemler kapımızı çaldı. 2003 yılında, ipimizi çeken değişikliklerin altına
imzayı bastık!
İstedikleri iktidarı getirdiler. Cumhuriyet birikimleri bir bir sattılar! Gerisini biliyorsunuz. Bunlar tesadüf değildir. Büyük bir resmin küçük 'puzzel' larıdır. Tabloyu yüz yıl sonra
tamamlıyorlar. Ege Denizi'nde her gün Yunan jetleri ile it dalaşı yapılırken, Rus uçağını
niye vurduk? Burada da it dalaşı yapılabilirdi. Oyun içinde oyun bu!
Dünkü düşmanlar işbirliği içindeler. Sofrada biz varız. Ama menü olarak!
Emperyalizm unutmaz ve affetmez! İçeriden yeterince işbirlikçi bulurlar.
Sağlıcakla kalın.. Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com (hasipozturk@hotmail.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder