3 Eylül 2013 Salı

ADLİ YIL AÇILIR

 
ADLİ YIL AÇILIR
Heryıl bu günlerde yeni adli yıl açılır!
Yargıtay Başkanı, Adalet Bakanı ve T.Barolar Birliği başkanı açılışta konuşurlar.
Adaletin işleyişi ile ilgili eleştiriler gündeme gelir. Konuşmacıların seçtiği konular,
eleştiriler Adalet yılına renk katar, unutlandırır!..
Bu yıl Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof.Dr.Metin Feyzioğlu'nun konuşması
açılışa renk katmıştır! C.Başkanı, Başbakan, Adalet Bakanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı,
Ganel Kurmay Başkanı, Meclis Başkan, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı protokolde
yanyana yer almışlar ve konuşmaları izlemişlerdir..
Yargıtay Başkanı A.Alkan “ İfade Özgürlüğüne” vurgu yaparak din ve vicdan özgür-lüğünün, özgürce düşünebilmenin temeli olduğuna işaret etmiştir..İfadenin açıklama biçi-minin en az
içeriği kadar önemli olduğunu belirterek; şiddet ve nefret söyleminin artmasından yakınmıştır...
Sayın Alkan terörü “..Devletin erklerini şiddet, tehdit, yıldırma yoluyla hedef alan, örgütlü eylemler..” olarak nitelemiştir.. Karar verici erkin başının, bu nitelemesi yargının niyetini önceden açıklaması gibi algılanmıştır..
TBB Başkanı Prof.Dr. Metin Feyzioğlu'nun hükumeti eleştiren sözleri, açılışa renk vermiştir. . Özetle;
- Avukatlar baskı altındadır.
- Mesleki faaliyetlerinden ötürü soruşturulmakta ve kovuşturulmaktadır.
- 'Benim hakimim, senin hakimim' sınıflandırılması yapılamaz!
- Milli irade 'seçimle işbaşına gelmiş ancak çoğulculuk yerine çoğunculuğu benimsemiş,
otoriter eğilimler sergileyen iktidarların tercihi' olmuştur.
- Milli irade, 'çoğunluğun azınlığa tahakküm ettiği, siyasi iktidarın her kurumu eline
geçirdiği, yaşamın her alanını düzünlemeye soyunduğu, insanların yaşam biçimine
müdahale ettiği ' dönemlerdeki içeriğinden farklı anlaşılması gerekir.
- Cumhuriyetin temel ilkeleri, çoğunluğun azınlığa tahakkümünü sınırlamaktadır.
Burada kastolunan katılımcı demokrasidir. Çoğunluğun azınlık üzerinde egemenlik
kurmasına engel olmaktır.
- Kimin nasıl yaşayacağına, hangi okula gideceğine, hangi inanca sahip olacağına,
hangi yerde ibadet edeceğine, hangi ahlak kuralını benimseyeceğine dayatmaya
kalkışmamaktır..
- Demokrasilerde “seçim sandığı” vazgeçilmezdir. Ancak demokrasi seçimden seçime
sandığa oy vermekle sınırlı bir rejim değildir. Bir yaşam biçimidir.
- Demokratik hukuk devletinde, siyasi iktidar, parlementoda çoğunluğu ne olursa olsun,
hukuk kurallarıyla bağlı olduğunu bilir.
- Siyasi iktidarlar, demokratik kitle örgütlerinin eleştirilerinden hazzetmek zorunda
değildir. Ancak çoğulcu demokrasilerde bu eliştirileri hoşgörüyle karşılamak zorundadır.
- Siyasi iktidarlar, bindikleri demokrasi dalını elleriyle kesemezler..
- Türk tipi başkanlık sistemi, aslında başkanlık sistemi değil, otoriter bir yapılanmayı
hedeflemektedir.
- Demokratik hukuk devletinde düşünme, düşündüğünü ifade etme ve basın özgürlüğü
vazgeçilmezdir. Basın özgürlüğüne yönelik en büyük tehdit yalnızca gazetecilere
açılan davalar veya gazete sahiplerine yönelik idari-mali uygulamalar ve otosansür değil;
tekelleşme ve basın çalışanlarının örgütlenmesinin önüne getirilen kısıtlamalardır.Demiştir.
Adalet Bakanı Ergin, anında cevap vermiş ve Meclis açıldığında “ Baronun seçim
sisteminin değiştirilmesiyle ilgili öneriler yapacağız! “ diyerek Adli Yıl açılış konuşmala-
rından Hukümetinin ders almayacağını; 'ileri demokrasinin' yeni hedefinin Barolar ve
Barolar Birliği olacağına işaret etmiştir.
Sözler kanatlıdır! İnsanlar ders alsınlar diye söylenir. Ders alacaklar sadece hükümet
üyeleri değildir. Güçlüye hizmeti yaşam biçimi bilenlere de hukuku hatırlatmaktır.
Yeni Adalet yılı hayırlara vesile olsun..
Sağlıcakla kalın.... Hasip ÖZTÜRK
Saliyazilari.blogspot.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder